Tiyatro sezonu yavaş yavaş bayrak indirirken tiyatro salonlarına doluşup izlediğimiz son temsiller, tahmin edemeyeceğimiz kadar seveceğimiz oyunlarla tanışma sürprizini her zaman gizli tutar. Yine oldu… Yapı Tiyatro’nun sessiz şaheseri O Zaman Küs Ölene Kadar, kendimi uzun zamandır kaçtığım duyguların kucağına bırakmama neden oldu. Her sahnesiyle biraz daha derinleşen bu oyundan uzun uzun bahsetmek boynumun borcudur…
Barış Atay’ın genel seçimlerde Hatay Milletvekili olarak sırasını Can Atalay’a vermesi, 5 yıllık siyaset serüveninden sonra rotasını yeniden tiyatroya çevirmesine de vesile oldu. Atay’ın Sadece Diktatör’den sonra sahneye döndüğü ve bu kez kendisinin yazıp yönettiği İntihar Şov’dan iyatro oyunu diye bahsetmem gerekiyor, böyle olduğunu düşünmesem de. Bana kalırsa bu “oyun” Barış Atay’ın 40 yaşına gelince…
Fact Tiyatro, Sipariş Listesi’ndeki başarısını Sendrom ile büyüterek sürdürüyor. Sendrom, kendi dilini ve ritmini yakalamayı becermiş başarılı bir metinle karşı karşıyayız. “Oltaya takılmış bir balığın” çırpınışları Dilara Vural’ın oyunculuğu ile seyirciyi peşinden sürüklüyor. Dilara’nın Sipariş Listesin’deki ışıltısı tesadüf değilmiş! Bir karakter yaratmış ve o karaktere seyirciyi ikna etmesi 2 dakika bile sürmedi. Sezonda 72 oyun…
Sosyal medyanın hayatımızın orta yerine çizdiği çizgi bir tarafı “harika”, “daha güzeli yok”, “en iyisi” yanılgısına; diğer tarafı ise “berbat”, “yok olsun” bataklığına sürüklerken gerçekten geliştiren bir eleştiriye ne kadar çok ihtiyacımız olduğunun kaç kişi farkında? Özellikle kıymetli sanat üretiminin iyiyi destekleyecek, olmayanın alternatifini sunacak eleştirilerle mümkün olacağını hatırlayalım istiyorum. “Muhteşemlerden” ve “çok kötülerden” kaçarak,…
Hardlove, 2023-2024 tiyatro sezonuna cesur ve özgün bir giriş yapıyor. Anıl Can Beydili’nin yazıp yönettiği, Atakan Yılmaz ve Tuğba Sorgun’un oynadığı Hardlove, insanın en temel dürtülerini ve duygularını, içinde bulunduğu dünyanın gerçeklerinden ayrı yaşayamayacağını hatırlatıyor ve bize şu soruyu soruyor: Bugünün köksüzleri içlerinde çırpınan hissizlikten nereye kadar kaçabilir ya da kaçabilirler mi?
Afife Tiyatro Ödülleri, cumhuriyetimizin 100. yılını geride bırakacağımız şu günlerde, 25. kez dağıtıldı. 3 Ekim gecesi Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen büyük ödül töreni, günahıyla sevabıyla bu yazının konusu olmayı hak etti… Tiyatromuzun “fedaisi” Afife ve onun adını yaşatmak için düzenlenen ödül töreninde şeytanın gör dediklerini irdelemeden geçemeyeceğim…
Türk tiyatrosunun en kıymetli ödüllerinden Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri için adaylar geçen hafta Arter’de düzenlenen bir basın toplantısı ile duyuruldu. 1997 yılından beri Afife Jale’nin adını yaşatmak ve tiyatroyu desteklemek amacıyla verilen Afife Tiyatro Ödülleri bu akşam düzenlenecek ödül töreninde 25. kez sahiplerine kavuşacak. “Tiyatro varsa ben varım” sloganıyla çeyrek asırdır verilen ödüllere geçmeden…