Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Mag

‘Şiddetle büyüyen çocuk ya şiddeti öğrenir ya kendini kurban görür’

21. yüzyılın ilk çeyreğinin bitmesine sayılı günler kala, Türkiye’de kadınların ve çocukların en büyük dileği hâlâ ölmemek, şiddete ve istismara maruz kalmadan yaşayabilmek. Kadın ve çocuklara yönelik şiddet ve istismarı önlemek için bu yüzyılın ikinci çeyreğinde nasıl bir yol yürümek gerekir? Biz sorduk, Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Genel Başkanı Müjde Tozbey yanıtladı.

Devamını Oku

Sistematik suça dönüşen gıda fiyatlarına bir bakış

Türkiye’de milyonlarca insan, temel yaşam standartlarından uzak bir hayat sürmek zorunda kalıyor. Artan hayat pahalılığı, toplumun geniş kesimlerinde derin bir ekonomik ve sosyal anksiyeteye yol açıyor. Hayat ne kadar pahalılaşırsa, tükettiğimiz gıdalar o kadar pahalılaşıyor. Gıdalar ne kadar pahalılaşırsa, o kadar da kalitesizleşiyor! Türkiye’de gıdanın hüzün verici hikâyesini Gıda mühendisi Zeynep Pehlivanküçük ile konuştuk…

Devamını Oku

#11 | Suç ve şiddetin gölgesinde çürüyen bir ülke

#1 | Şiddet ve suç sarmalının içinde yolunu kaybetmiş bir ülke  #2 | ‘Değersizlik ve adaletsizlik güç istenci ile birleşince, insanı şiddete daha meyilli hale getiriyor’ #3 | ‘Şiddetle büyüyen çocuk ya şiddeti öğrenir ya kendini kurban görür’ #4 | Sistematik suça dönüşen gıda fiyatlarına bir bakış #5 | Sosyal medyadan ‘yeni tip mafya’ profili…

Devamını Oku

Başörtüsü politikalarının ötesinde, kalıpları yıkan mücadele

Başörtüsü Türkiye’de uzun yıllardır tartışılan, kültürel, sosyal ve siyasal bir başlık haline gelmiş durumda. Türkiye siyasetinin merkezine oturan bu tartışma süre dursun, son yıllarda başörtüsünü çıkartan veya çıkartmak isteyip de çıkartamayan kadınların kurdukları dayanışma büyük ses getirdi. Kadınların her türlü baskıya karşı başlattıkları mücadele ise gerek muhafazakâr, gerekse seküler çevreler tarafından çoğunlukla öfke ve şüpheyle…

Devamını Oku

Başörtüsünü çıkaran kadınlar anlatıyor: ‘Yağmurda saçım ıslansın, rüzgârda uçuşsun istedim’

Muhafazakâr bir dünyanın içinde yetişen, kimliklerini ve hayat görüşlerini topluma ve en yakınlarındakilere kabul ettirmeye çalışan kadınların hikâyelerine yer vermek istedik. ‘İnançlarını yitiren’ ve başörtülerini çıkaran kadınlara kulak verdiğimiz bu röportajlarda, birbirinden farklı hayatlar yaşayan kadınların hikâyelerine gelin birlikte bakalım…

Devamını Oku

Toplumsal ezberi bozmak: Başörtülü Feminizm

Hizbullah’ın saldırısı sonucu işkenceye maruz kalarak yaşamını yitiren Konca Kuriş’ten bu yana, Müslüman/başörtülü feministler muhafazakar camianın geleneksel kodlarını verdikleri hak mücadeleleriyle yıkıyor ve yerine yepyeni bir alan inşa ediyor. Bu mücadeleyi, Müslüman feminist hareketin içinde yer alan Rümeysa Çamdereli ve Berrin Sönmez’le konuştuk.

Devamını Oku

Dünden bugüne başörtüsü sarmalı: Nereden geldik?

1960’lardan bugünlere toplumun giderek kutuplaştığı, ciddi bir ideolojik kamplaşmanın ete kemiğe büründüğü Türkiye’de seküler-muhafazakâr tartışmaları “başörtüsü” başlığında düğümlenip kaldı. Tüm kılık-kıyafet tartışmaları “kadınlar” üzerinden yürütülürken laiklik aracılığıyla devleti irticai faliyetlerden koruma görevi, din aracılığıyla “islami temelleri” koruma görevi kadınların üzerine yükleniyor. Geride bıraktığımız süreci hatırlamaya ihtiyacımız var. Peki ama bugünlere nasıl geldik?

Devamını Oku

İslami feminizmin düşündürdükleri: Nasıl başladı, nasıl ilerliyor?

Muhafazakâr camianın içinde gelişen ve toplumsal dönüşümle maddi bir güce oturan İslami feminizm, Müslüman toplumda belirgin şekilde ortaya çıkan erkek egemenliğe baş kaldırırken, eşitlik mücadelesinde de önemli mevziler kazanıyor. Kutuplaşan bir toplumda İslami feministler, kadını ikincil konuma iten geleneksel uygulamalara karşı geliyor. Dilerseniz muhafazakâr dünyanın içinden çıkan bu hareketin tarihsel köklerine yakından bakalım.

Devamını Oku

Alman siyaseti diken üstünde: AfD ile geçmişin acıları yeniden mi yaşanacak?

Avrupa, her geçen gün kaçtığı, görmek istemediği aşırı sağ ile yüzleşmek zorunda kalıyor. 70 yıllık merkez sol-merkez sağ dengesi en sonunda bozuldu. Avrupa Birliği, kağıt üzerindeki değerlerine temelden karşı olan aşırı sağ partilerin yükselişiyle sınanıyor. En büyük sınavlardan biri ise Almanya’da. Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ülkede ikinci parti konumuna yükselen AfD, AB’nin en büyük ülkesinde, ‘odadaki…

Devamını Oku

Avrupa’da faşizm mevsimi (mi?) 

“1945 sonrası inşa edilen ve 2000’lerin ortalarına dek bir şekilde işleyen liberal siyasetin iflasın eşiğine gelmesi, solun büyük oranda liberalleşmesi ve ortaya çıkan boşluğun otoriter sağ tarafından doldurulması, bugün Avrupa’da yaşananların en önemli nedenlerinden. Diğer bir ifadeyle yüz yıl sonra “Avrupa’da sağ radikalizm” endişesi yeniden dillendirilmeye başlıyor.”

Devamını Oku

Hollanda’nın dönüşümü: Wilders etkisi

Dünya hep bir devinim içinde. Her 10 yıl kendi gerçeklik algılarını yaratır. Bazıları sönümlenir, bazıları form değiştirir, bazıları da uzaktan ayak seslerini duyurur; bir süre sonra hayatımızın orta yerine oturur. İşte artık kafamızı çevirsek de maruz kalmaktan kaçınamayacağımız şey, küresel çapta yükselen aşırı sağ. Son bir yılda yaşanan ilk büyük ‘şok’ ise Hollanda’dan…

Devamını Oku