21. yüzyılın ilk çeyreğinin bitmesine sayılı günler kala, Türkiye’de kadınların ve çocukların en büyük dileği hâlâ ölmemek, şiddete ve istismara maruz kalmadan yaşayabilmek. Kadın ve çocuklara yönelik şiddet ve istismarı önlemek için bu yüzyılın ikinci çeyreğinde nasıl bir yol yürümek gerekir? Biz sorduk, Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Genel Başkanı Müjde Tozbey yanıtladı.
Muhafazakâr bir dünyanın içinde yetişen, kimliklerini ve hayat görüşlerini topluma ve en yakınlarındakilere kabul ettirmeye çalışan kadınların hikâyelerine yer vermek istedik. ‘İnançlarını yitiren’ ve başörtülerini çıkaran kadınlara kulak verdiğimiz bu röportajlarda, birbirinden farklı hayatlar yaşayan kadınların hikâyelerine gelin birlikte bakalım…
“Onun Kalesinde”, festival serüveninden sonra online film platformu MUBİ’nin Haziran seçkisiyle platform üzerinde yayına girdi. Yasemin Demirci ile babasının ani kaybından sonra onun evinde ve onun eşyalarıyla baş başa kalışını anlatan filmi “Onun Kalesinde”yi, sinema yolculuğunu ve bir babanın yasını sanatla sağaltmayı konuştuk.
Tiyatro sezonu yavaş yavaş bayrak indirirken tiyatro salonlarına doluşup izlediğimiz son temsiller, tahmin edemeyeceğimiz kadar seveceğimiz oyunlarla tanışma sürprizini her zaman gizli tutar. Yine oldu… Yapı Tiyatro’nun sessiz şaheseri O Zaman Küs Ölene Kadar, kendimi uzun zamandır kaçtığım duyguların kucağına bırakmama neden oldu. Her sahnesiyle biraz daha derinleşen bu oyundan uzun uzun bahsetmek boynumun borcudur…
Barış Atay’ın genel seçimlerde Hatay Milletvekili olarak sırasını Can Atalay’a vermesi, 5 yıllık siyaset serüveninden sonra rotasını yeniden tiyatroya çevirmesine de vesile oldu. Atay’ın Sadece Diktatör’den sonra sahneye döndüğü ve bu kez kendisinin yazıp yönettiği İntihar Şov’dan iyatro oyunu diye bahsetmem gerekiyor, böyle olduğunu düşünmesem de. Bana kalırsa bu “oyun” Barış Atay’ın 40 yaşına gelince…
Fact Tiyatro, Sipariş Listesi’ndeki başarısını Sendrom ile büyüterek sürdürüyor. Sendrom, kendi dilini ve ritmini yakalamayı becermiş başarılı bir metinle karşı karşıyayız. “Oltaya takılmış bir balığın” çırpınışları Dilara Vural’ın oyunculuğu ile seyirciyi peşinden sürüklüyor. Dilara’nın Sipariş Listesin’deki ışıltısı tesadüf değilmiş! Bir karakter yaratmış ve o karaktere seyirciyi ikna etmesi 2 dakika bile sürmedi. Sezonda 72 oyun…
Cinsel hayatı başlayan kadın ya da erkek fark etmeksizin her 10 kişiden 8’i hayatının bir döneminde HPV ile enfekte oluyor… Aşı ve tarama programları sayesinde korunabileceğimiz HPV, bilmediğimiz ve üzerine yeterinde konuşamadığımız için pek çok insanın kanser yolculuğunun başlamasına neden oluyor… Mart HPV Farkındalık Günü’nü çıkış noktası kabul ederek hazırladığımız haberimizin ilk bölümünde Jinekolog Doktor…
Bu bölümde HPV takibinin önemine dikkat çekmek ve düzenli takiple HPV yüzünden kansere yakalanmayı engelleyip engelleyemeyeceğimizi sorguluyoruz. Jinekolog Onkolog Prof. Dr. İlkkan Dünder ile HPV’nin neden olduğu kanserleri, hastalığın tedavisini ve yine HPV’nin sadece kadınları kanser yaptığı yönündeki o yanlış inanışı konuştuk.
Dünyada bir yılda 604 bin kadına rahim ağzı kanseri tanısı konuyor ancak rahim ağzı kanseri başta olmak üzere HPV’nin neden olduğu kanser türlerinden aşıyla kurtulmak mümkün! HPV aşısı hem HPV’den hem de HPV ile ilişkili kanserlerden korunmanın başlıca yolu ancak aşı üzerine başlayan tartışmalar gösteriyor ki aşıyı gerçekten bilen ve anlayan çok az insan var……
Bu bölüm, HPV dosyasını hazırlarken en çok zorlandığım ve çoğu zaman da ağlayarak yazdığım tek bölüm oldu. HPV’yi daha önce duymayanlar, uzun yıllardır mücadele edenler, virüsü duyan ve bundan korkmayanlar, virüsü öğrendikten sonra aldatıldığını anlayanlar… Her kadının öyküsü birbirinden çok farklı ama hepsinde ortak olan bir şey var: Yaşadıkları yalnızlık, öfke ve kalp kırıklığı. Hastane…
Sosyal medyanın hayatımızın orta yerine çizdiği çizgi bir tarafı “harika”, “daha güzeli yok”, “en iyisi” yanılgısına; diğer tarafı ise “berbat”, “yok olsun” bataklığına sürüklerken gerçekten geliştiren bir eleştiriye ne kadar çok ihtiyacımız olduğunun kaç kişi farkında? Özellikle kıymetli sanat üretiminin iyiyi destekleyecek, olmayanın alternatifini sunacak eleştirilerle mümkün olacağını hatırlayalım istiyorum. “Muhteşemlerden” ve “çok kötülerden” kaçarak,…
Evlerin perdesiz pencerelerinden görünen süslü ağaçlar, köşe başlarını bekleyen ışıklandırmalar, mağazaların vitrinlerinde “yılın son indirimleri” ve kafamızda dönen düşüncelerde yerini alan senelik hesaplaşmalarla yeni yıl arefesindeyiz. 2024 kapının ardında 10’dan geriye saymamızı beklerken 2023 listelerine ben de sahneden bir demet uzatayım istiyorum.
Hardlove, 2023-2024 tiyatro sezonuna cesur ve özgün bir giriş yapıyor. Anıl Can Beydili’nin yazıp yönettiği, Atakan Yılmaz ve Tuğba Sorgun’un oynadığı Hardlove, insanın en temel dürtülerini ve duygularını, içinde bulunduğu dünyanın gerçeklerinden ayrı yaşayamayacağını hatırlatıyor ve bize şu soruyu soruyor: Bugünün köksüzleri içlerinde çırpınan hissizlikten nereye kadar kaçabilir ya da kaçabilirler mi?
Nuri Bilge Ceylan’ın ‘Kuru Otlar Üstüne’ filminde ‘Samet’ karakteriyle Cannes Film Festivali’nde en iyi erkek oyuncu adaylığına gösterilen Deniz Celiloğlu ile filmi ve ardından yarattığı etkiyi konuştuk…
Afife Tiyatro Ödülleri, cumhuriyetimizin 100. yılını geride bırakacağımız şu günlerde, 25. kez dağıtıldı. 3 Ekim gecesi Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen büyük ödül töreni, günahıyla sevabıyla bu yazının konusu olmayı hak etti… Tiyatromuzun “fedaisi” Afife ve onun adını yaşatmak için düzenlenen ödül töreninde şeytanın gör dediklerini irdelemeden geçemeyeceğim…
Türk tiyatrosunun en kıymetli ödüllerinden Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri için adaylar geçen hafta Arter’de düzenlenen bir basın toplantısı ile duyuruldu. 1997 yılından beri Afife Jale’nin adını yaşatmak ve tiyatroyu desteklemek amacıyla verilen Afife Tiyatro Ödülleri bu akşam düzenlenecek ödül töreninde 25. kez sahiplerine kavuşacak. “Tiyatro varsa ben varım” sloganıyla çeyrek asırdır verilen ödüllere geçmeden…
Ferhan Şensoy, 31 Ağustos 2021’de Ses 1885’e, çok sevdiği Beyoğlu’na, Geriş’e, İstanbul’a ve yaşadığı milyonlarca kalbe sessizce veda edip aramızdan ayrıldı. Yazdığı onlarca kitap, onlarca oyun, onlarca şiir, bestelediği onlarca şarkı… Şensoy’u “meddahımız” yapan asıl şey neydi diye düşünüyorum günledir.