Öykülerinde, romanlarında, araştırmalarında ve incelemelerinde doğa-insan-kültür uyumuna yer verirken mitolojiye, felsefeye, tarihe ve yaban hayata dair notlar paylaşan Deniz Gezgin, “Doğa Defteri”nde antropoloji, mitoloji, edebiyat, tarih gibi pek çok disipline atıflar yaparak doğanın işleyiş sürecini ve takvimini getiriyor karşımıza.
John Berger’ın şiirleri gerçeklerden, trajedilerden ve etrafımızda olup bitenlerden çıkıp geliyor. ‘Yaranın Sayfaları’nda bir evren kuran Berger, birer eşlikçi ve kendi başına yoğun anlama sahip çizimleriyle ve fotoğraflarıyla yüzleştiriyor bizi. “Çaresizlik duygusundan doğar” dediği şiir ağırlıklı bir kitap bu…
Selim İleri, Türk edebiyatının önemli yazarlarından biri olarak, özellikle modern Türk romanı ve hikayesi üzerine yaptığı katkılarla tanınmıştır. 1949 yılında İstanbul’da doğan İleri, Türk edebiyatının önde gelen yazarlarından biri olarak edebi kariyerine 1960’lı yıllarda başlamıştır. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümünden mezun olan İleri, edebiyat dünyasına adım attığı ilk yıllarda şiirle ilgilenmiş, ancak sonrasında roman,…
Kapitalizmin karanlığında, işçi sınıfının kıvılcımı İrfan Yalçın’ın kaleminden dökülen “Ölümün Ağzı” romanında ete kemiğe bürünüyor. Yalçın, sadece bireyin değil tüm toplumun çürümesini ve sistemin acımasızlığını gözler önüne seriyor. “Ölümün Ağzı”, sınıf bilincinin, umut ve direnişin ezilenlerin omuzlarında ağırlaşan yükü hafifletebileceğini hatırlatıyor.
1980’lerin ortalarında İran’ı terk eden Shahrnush Parsipur; Ayetullahların yasaklattığı ve “toplumun ahlak kurallarına saygı göstermesi için” uyarılmasına neden olan kitabı “Erkeksiz Kadınlar”da ülkenin yakın tarihini anımsatıyor.
Felsefeci Mark G. E. Kelly, Bugünün Normali’nde şimdilerin “normaller”i ile yakın geçmiştekiler arasındaki bağlantıyı incelerken günümüzün gerçeklerini eleştirmeye ve sorgulamaya çağırıyor bizi.
Geleneksel motiflerden, ülkemizden ve gezegenimizden esinle kaleme aldığı şiirleri, gerçeküstü düşleri andıran desenlerle çocukların imgelem dünyasını zenginleştiriren Altay Öktem ile Tudem Yayınları’ndan çıkan “Renkleri Duyan Çocuk” üzerine konuştuk…
Donald Kuspit, boku ve çöpü, tekinsizliği nedeniyle yaşam alanlarından uzak tutan, gizleyen ve gözden ırakta dönüştüren, bunların kusurlarını kazanca çeviren modern insana onların varlığını sanat yoluyla hatırlatanların bir dökümünü yapıyor Sanat Tarihinde Bokun Zaferi’nde.
Eva Meijer, “Sessizliğin Politikası”nda sesi yüksek çıkanın güçlü sayıldığı ve güçlünün sesinin kuvvetli çıktığı zamanımızda, baskıdan mustarip olanlara yoğunlaşıyor.
Jürgen Martschukat, kaleme aldığı Fitness Çağı’nda formda olarak daima genç ve yenilenebilir kalmaya çabalayan, sosyal yaşamın ve rekabetin ancak böyle devam edebileceğini düşünen kişilerin, kültürel ve ekonomik sisteme dâhil olma sürecini inceliyor.
Fransız yazar Loïc Le Gall ve illüstratör Karine Maincent birlikteliğinden doğan, ‘Yazının Tarihi – Ne Tarih Ama!’, yüzyıllar boyunca yazının şekillenmesinde kültürün, inancın ve ihtiyacın oynadığı büyük rolü anlatmaya koyuluyor.
“Hakim’in Yolculuğu”, “Beklediğim Sen Değildin”, “Büyük Aşk” ve “İki Yaşam” gibi kitaplarıyla Türk okurunun büyük beğenisini kazanan Fransız illüstratör ve yazar Fabien Toulmé ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Bu hafta sizler için yeni çıkan altı yeni kitabı derledik. Bunlar arasında, Sally Rooney’in “İntermezzo”su, Çağdaş Latin Amerika edebiyatının en etkileyici ve sıra dışı kalemlerinden Elena Garro’nun başyapıtı “Geleceğin Anıları”, Sheng Keyi’nin “Füg”ü, Feridun Andaç’ın “Bir Yazarınız Olmalı”sı, Filiz Gazi’nin “Görünmeyen Cemaat: Mürideler – İsmailağa, Menzil, Süleymancılar”ı ve son olarak Vedat Milor’ün Kronik Kitap’tan çıkan kitabı…
Demek bir kitap amacına böyle ulaşıyor, bir hayata dokunarak. Yaşamın, kişinin şekillenmesine katkıda bulunarak. Onu birkaç saniye önce olduğu kişiden bir başkasına dönüştürerek.
Zorbalık, en sık rastladığımız konulardan biri olarak çocuk kitaplarındaki yerini koruyor. Hatta denilebilir ki neredeyse her 5 çocuk kitabından 2’sinde ana konu, 1’indeyse alt konu olarak beliriyor. Fakat Sırt Çantaları bu sorunu işlerken türevlerinden hakkıyla ve ustalıkla sıyrılmış.
Judith Butler, şimdilerde unutmak üzere olduğumuz ya da sumen altı ettiğimiz fakat yaşamımızı sekteye uğrattığı kadar önemli ölçüde değiştiren COVID-19 salgınının yeryüzünde yol açtığı dönüşümleri incelediği; insan ilişkilerini ittiği farklı boyutları ve pandeminin anlamını çözümlediği “Ne Menem Bir Dünya Bu?” başlıklı çalışmasında, ekonomiyi yaşamın önüne koyanları, insanların birbirine ve doğaya bağlılığını yadsıyanları, ayyuka çıkan eşitsizlikleri;…
Marquis de Sade’ın Charenton-Saint Maurice’te tuttuğu notlar, ölümünden seneler sonra yayımlandı. Sade’ın Kayıp Günlüğü başlığıyla okura sunulan metin, 1807-1814 arasını kapsıyor ve kapatılmasını sorgulayan yazar, dışarıdaki faaliyetlerine içeride de nasıl devam ettiğini, yeri geldiğinde şifreli biçimde anlatıyor.
Bu hafta sizler için yeni çıkan altı yeni kitabı derledik. Bunlar arasında, Will Heinrich’in ‘Kralın Laneti’, Mohamed Mbougar Sarr’ın ‘İnsanların En Gizli Hatırası’, Eric Emmanuel Schmitt’in unutulmaz eseri, ‘Mösyö İbrahim ve Kuran’ın Çiçekleri’, Eva Meijer’in ‘Sessizliğin Politikası’, İstanbul Bilgi Üni. Yayınlarından çıkan, Loic Wacquant’ın ‘Bourdieu Şehirde – Kentsel Teoriye Meydan Okumak’ı ve son olarak John…
Bu hafta sizler için yeni çıkan altı yeni kitabı derledik. Bunlar arasında, Richard Ford’un “Kanada”sı, Osamu Dazai’nın “Soytarı Çiçekleri”, Amin Maalouf’un “Labirent”i, Fikret Başkaya’nın Yordam Kitap’tan çıkan yeni çalışması “Uygarlık Paradigmasını Değiştirmek”, Fatma Önder Özşeker’in “Ormanı Planlamak”ı ve son olarak, Selahattin Demirtaş’ın “Onurlu Yaşam Davası” bulunuyor. Şimdiden keyifli okumalar dileriz…
Karşı-sanat tarihçisi olarak Georges Didi-Huberman, “Ateşböceklerinin Var Kalma” Mücadelesi’nde neoliberal zamanların kendine özgü bir faşizm türettiği fikrinden hareketle, Pier Paolo Pasolini’nin bu konuda kimilerince karamsar bulunan ve “artık ateşböcekleri zamanın ruhuna yenilmiştir” ifadesiyle şekillenen görüşlerini de es geçmeden, politik ve sanatsal bir mücadele kültürünün kaybolup kaybolmadığını tartışmaya açıyor.