Dolandırıcılık, tefecilik, alıkoyma… Fatih Terim Fonu’nda neler yaşandı?
Share This Article
Son aylarda peşi sıra patlayan dolandırıcılık ve organize suç olaylarına bir yenisi daha eklendi. Kuaförlerin, güzellik merkezi sahiplerinin ve mafyanın birlikte iş tuttuğu yeraltı operasyonları bir yana, bu kez de futbolcuların yüksek faiz vaadiyle dolandırılması Türkiye’nin gündemine bomba gibi düştü.
Havalarda uçuşan milyonlarca dolara hayret ederken ve yaşananlara anlam vermeye çabalarken, skandalların peşi sıra patlak vermesiyle olayları takip edemez hale geldik. Yozlaşmanın giderek toplumsal bir kabul haline geldiği ve organize suç gruplarının hayatımızın vazgeçilmez parçası olduğu şu günlerde, tüm olup biteni kayıt altına almakta fayda var.
Türkiye’nin içinde bulunduğu tabloya bakıldığında, bir suç imparatorluğunun ülkeyi teslim aldığı gibi bir görüntü ortaya çıkıyor. Açığa çıkarılan organize suç gruplarının ve çetelerin sayısındaki artışa baktığımızda, toplumun suçla kurduğu irili ufaklı bağın giderek güçlenmeye başladığı anlaşılıyor. Öyle ki sermaye birikiminin “evrensel” kuralının toplumun çoğu tarafından fark edilmesi ve zenginliğin altında yatan temel motivasyon bugünlerde net şekilde gözleniyor.
Dilerseniz şimdi Türkiye’de kamuoyunu fazlasıyla sarsan “Terim Fonu” skandalına yakından göz atalım…
‘Ben batmakta olan bir geminin kaptanıydım’
11 Nisan 2023’te Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, İstanbul Göktürk’te bir eve baskın düzenledi. İlk başta kimsenin anlam veremediği bu operasyonda Denizbank Levent Büyükdere Caddesi Şube Müdürü Seçil Erzan’ın gözaltına alınması sır perdesinin daha da artmasına neden oldu. Erzan’ın çıkartıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklama kararı verilmesi ciddi bir durumun yaşandığını gözler önüne seriyordu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında aralarında Fatih Terim ve eski oyuncuları Arda Turan, Emre Belözoğlu, Selçuk İnan, Emre Çolak, halihazırda Galatasaray’ın kalesini korumaya devam eden Fernando Muslera gibi isimlerin de bulunduğu kişiler, Denizbank şube müdürü Seçil Erzan tarafından yüksek kazanç vaadiyle dolandırılmıştı.
“Yüksek kârlı gizli fon” vaadiyle yaşanan dolandırıcılık sonrasında Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera gibi isimlerin de şikâyeti üzerine başlatılan ve 7 sanığın yargılandığı davada “Nitelikli dolandırıcılık” ve “Belgede sahtecilik” suçlamalarıyla tutuklanan Erzan, 7 ay sonra hâkim karşısına çıktığında, “Ben batmakta olan bir geminin kaptanıydım. Dolandırıcı olsam gemi batar ben kurtulurdum. Faiz adı altında bu insanların aza tamah etmemeleri, çok kazanmak istemeleri beni bu hale soktu” ifadeleri ciddi bir organize suç yapılanmasına işaret ediyordu.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) raporunda, Erzan’ın 29 kişiden 43 milyon 920 bin 82 dolar ve 15 milyon 625 bin TL aldığı ortaya çıktı.
‘Tüm birikimimi beni kandırarak zimmetine geçirdi’
2011’den bu yana iş insanları, hekimler ve çeşitli meslek gruplarından aldıkları paralarla yüksek faiz vaadinde bulunan Erzan ve ekibi bugüne kadar sessiz sedasız işlerini yürütmüş. 2021’den bu yana yoğunlaştırılan bu dolandırıcılık faaliyeti, ünlülerin işe dahil olmasıyla gün yüzüne çıktı.
Erzan’dan yalvar yakar parasını isteyen fakat alamayan Arda Turan suç duyurusunda, “Yıllardır çalışıp kazandığım bütün paramı, emeğimi Seçil Erzan beni kandırarak yok etmiştir,” diyerek yüksek faizli fon sisteminin kendisini nasıl mağdur ettiğini belirtti. Belözoğlu ise “23 yıldır futbolcuyum, 2 senedir teknik direktörüm. 13 yaşımdan beri aileme bakıyorum. Tüm birikimimi beni kandırarak zimmetine geçirmiştir,” ifadesini kullandı.
Adı geçen kişiler arasında ise Fatih Terim’in ismi ön plâna çıkıyordu. Terim, Seçil Erzan’ı Denizbank Şube Müdürü olarak 5-6 yıldır tanıdığını, 11 yıldır da bankanın müşterisi olduğunu dile getirdi ve ekledi:
Şöyle ki bu fon için kimse benden bu zamana kadar herhangi bir para istemedi. Bu fon ile alakalı Seçil Erzan’a hiç para vermedim. Erzan’ın yaptıklarını öğrendikten sonra tüm paramı başka bankaya geçirmek için talimat verdim. Ancak param 3 milyon dolar eksik aktarıldı ve aylar geçmesine rağmen ortada yok.
Parasının peşine düşen Terim, banka çalışanlarından şikâyetçi olacağını söylemesine rağmen şikâyetinin iddianamede yer almaması dikkat çeken bir diğer ayrıntıydı. Erzan böyle bir fonun olmadığını söylese de 66 yıldan 216 yıla kadar hapsi isteniyor.
Peki bugüne kadar neler yaşandı? Gelin birlikte hatırlayalım.
Kim bu Seçil Erzan?
1984 yılında Terkirdağ’ın Çorlu ilçesinde dünyaya gelen Seçil Erzan ilk ve ortaöğretim hayatını Çorlu’da geçirdikten sonra Kocaeli Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu.
Çorlu’da bir banka şubesinde yaklaşık 10 yıl görev yaptıktan sonra Denizbank İstanbul Bahçeşehir Şubesi’ne banka müdürü olarak atandı. Erzan, 2012 yılında aynı bankanın Florya şubesinde görev yaptı.
2013’te çalıştığı banka ve Galatasaray arasında sponsorluk anlaşması imzalandığı için görevi sırasında dönemin Galatasaray teknik direktörü Fatih Terim’in finansal danışmanlığını yaptı.
Şube müdürü olarak yaklaşık 11 yılda çok sayıda futbolcu, iş insanı ve yakınlarına “fon” vaadiyle yüksek para getirisi tavsiyesinde bulundu.
Neden birçok ünlü isim bu fona katıldı?
Dilerseniz kimlerin bu sürece katıldığını tekrar hatırlayalım. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede Selçuk İnan, Emre Çolak, Emre Belözoğlu, Arda Turan, Semih Kaya, Ayhan Akman, Fernando Muslera ile Buse Terim, Buse Terim’in eşi Volkan Bahçekapılı, eski kulüp tercümanı Musa Mert Çetin ve Emre Çolak’ın kardeşi Emrah Çolak başta olmak üzere 19 kişi yüksek “fon” vaadiyle kandırıldığını söyledi.
Yaklaşık 10 yıl boyunca Denizbank’ın Florya şube müdürlüğünü yapan Seçil Erzan, ifadesinde o süre zarfında Galatasaray kulübündeki birçok futbolcuyla iletişimi olduğunu belirtti. Erzan, “Arda Turan’ı Florya şube müdürü olduğum dönemden tanıyorum. Galatasaray Spor Kulübü ile birlikte çalışıyorduk. Bütün futbolcuları da, müşterimiz olsun ya da olmasın, hepsini tanırdım,” ifadesini kullandı.
Son günlerde medyada ortaya çıkan bilgilere göre Fatih Terim ile Erzan’ın ilişkisi de bir hayli tartışmalı. Fatih Terim’le olan ilişkisinin de Florya şube müdürü olduğu döneme dayandığını belirten Erzan ifadesinde, “Ben Fatih Terim’den hiçbir zaman fon adı altında para almadım. Ancak 2012 yılından itibaren tüm bankacılık işlemleriyle ilgilenirdim. Tam olarak Fatih Terim’in finansal danışmanı bendim. Şöyle ki Fatih Terim ile ilgili bu zamana kadar çok sayıda finansal işlem yaptım ancak bu zamana kadar hukuka aykırı hiçbir işlem yapmadım,” dese de ikili arasındaki bağın daha derin olduğu iddia ediliyor.
Bu konuya yeniden döneceğiz!
Paralar nasıl toplandı?
Seçil Erzan, ifadesinde ortada suç olmadığını ve dolayısıyla süreçte yalnız başına olduğunu söylese de, kayıtdışı para topladığı ve bunu yaparken bazı kişilerden yardım aldığı ortaya çıktı.
Erzan ifadesinde hayl, masum görünmeye çalışarak, para aldığı kişileri ve aldığı miktarı artırmaya çalıştığını, yüksek kazanç vaat ettiği kişilere “kâr” adı altında ödemeler yaptığını söyledi.
Kısa dönemlerde para aldığı isimlere ana paranın dışında “kâr” sağladığını ve bu kişilerin sistemden çıktığını söyleyen Erzan, paraların Ali Yörük tarafından toplandığını söyledi.
Erzan’a yardım edenler arasında dikkat çeken bir diğer isim ise Nazlı Can’dı. Erzan’ın yakın arkadaşı olan Can, para transferlerinde 2019’dan bu yana Erzan’a yardım ediyordu. Kısacası, paraları elden toplayan kişilerin başında Nazlı Can geliyordu.
Seçil Erzan’ın yokluğunda şubedeki masasına dahi oturan Nazlı Can’ın, el yazısıyla tuttuğu notlarda sisteme giren paranın kimlere ait olduğu açıkça görüldü. 2022 Aralık ayından sonra Kardiyolog Deniz G.’den 150 bin dolar, Kuyumcu Ömer K.’den de 750 bin dolar alan Nazlı Can, Fatih Terim’in yeğeni Terim Arıcan’ın Buse Terim’den aldığı 190 bin doları yine elden teslim alan kişi.
Savcılık sorgulamasında Bülent Ç.’den tahmini 2 milyon 500 bin dolar aldıklarını söyleyen Erzan, “Bu parayı ben Ali Yörük ile aldırdım. Bu parayı alır almaz benden ödeme bekleyen kişilere verdim,” dese de adı geçen Ali Yörük’ün daha kritik bir rol üstlendiği sonradan anlaşıldı.
Seçil Erzan ifadesinde Arda Turan, teknik direktör Emre Belözoğlu ve Fatih Terim’in damadı Volkan Bahçekapılı’dan paraları nasıl aldığını ise detaylıca anlatıyor:
Bir gün Volkan Bahçekapılı’yı telefonla aradım. ‘Çok kısa süreliğine yüksek getirisi olan fon var, aman bu husus duyulmasın Fatih Terim Hoca’nın da fondan haberi var. Sen de girmek ister misin?’ dedim. Volkan Bahçekapılı da bana ‘Biliyorum, Buse’nin de var hatta,’ dedi. Bir sabah saat 7’de Volkan Bahçekapılı ‘Bu fon hâlâ duruyor mu? Emre Belözoğlu senden haber bekliyor,’ diye mesaj attı. Sonrasında ben Emre Belözoğlu’nu aradım. Konuyu çok kısa anlattım. Hem Volkan Bahçekapılı hem de Emre Belözoğlu bana nakit para bulup Volkan Bahçekapılı’nın ofisinde teslim ettiler. Toplamda iki gün boyunca ben önce 1 milyon 400 bin dolar, sonra 1 milyon 492 bin dolar ve son olarak 400 bin dolar parayı 2023 senesi Mart ayı içerisinde aldım. Fakat şu zamana kadar Volkan Bahçekapılı’ya ödeme yapmadım.
Arda Turan’la olan konuşmasını da aktaran Erzan, şunları söyledi:
Bir gün Arda Turan’ı şubeye davet ettim. Kendisine ‘5 koyup 10 alıyorsun. Ancak acil para gerekli,’ dedim. Arda Turan bana çok yardımcı oldu. Yurtdışından para getirdi. Evini satıp para getirdi.
Ali Yörük’ün kritik rolü neydi?
Dediğimiz gibi Ali Yörük bir kurye. Öyle ki Yörük, Erzan tarafından para toplanacak kişilere banka şubesinin para taşıma biriminin yetkilisi olarak gösteriliyor.
Çoğu para nakliyesinde Yörük’ü kullandığını söyleyen Erzan, Ali Yörük’ün temin edilen paraların içinden kendine de “tırtıkladığını” söylüyor. Toplanan paradan 400 bin dolar cebine atan Yörük’ün, el koyduğu parayı tefeciler üzerinden çoğalttığı öğrenildi.
29 Kasım’da İsmail Saymaz’ın haberine göre ise Ali Yörük’ün sadece para transferlerinde değil, büyük bir ihtimalle para trafiğini yurtdışı kanallar üzerinden de kuran isim olmasından şüphe ediliyor.
Yörük’ün Türkiye-Bulgaristan arasında mekik dokuduğunu ortaya çıkatan Saymaz, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Mali Suçlarla Mücadele Şubesi’nin 23 Nisan 2023’te hazırladığı raporda, Yörük’ün 2019’dan itibaren düzenli aralıklarla Edirne’den kara yoluyla Bulgaristan’a gittiğini açıkladı.
Buna göre Ali Yörük, 2019’da 28, 2020’de 10, 2021’de 20, 2022’de 22, 2023’te ise 6 kez yurtdışına çıkmış. Ali Yörük’in, kardeşi Atilla ve ortağı Adem A. ile 13 Ocak 2023’te aynı şekilde sınırı geçtiği, 14 Ocak’ta döndüğü kameralara yansımış. Fakat bu sefer yanlarında bilinmeyen bir kişi daha olduğunu tespit eden emniyet yetkilileri, bu kişinin Bulgar vatandaşı Boris Yankov olduğunu saptamış.
Yankov’un ise 17 kasım 2018’den 24 Mayıs 2019’a dek 79 giriş 91 çıkış kaydı bulunuyor. Emniyetin bu kişi ile ilgili yaptığı ayrıntılı çalışmada Yuri Borisov pasaportu kullanan kişinin Bulgaristan Türkü olan Hüseyin Kurtuluş olduğu anlaşıldı. Çifte vatandaş olan Kurtuluş’un 1988 doğumlu ve Edirne nüfusuna kayıtlı olduğu görülüyor.
Bu fona Fatih Terim ne kadar dahil?
Fatih Terim, soruşturmayı yürüten savcılığa 2 Haziran’da verdiği ifadesinde, sanık Seçil Erzan’ı Denizbank Şube Müdürü olarak 5-6 yıldır tanıdığını, 11 yıldır da bankanın müşterisi olduğunu belirtti. İşlerinin yoğunluğu nedeniyle finansal işlerine kendisinin vakit ayıramadığını aktaran Terim, şunları kaydetti:
Yani benim bütün bankacılık işlemlerimi birlikte çalıştığım bankadaki çalışanlar yönetmekteydi. Hayatımda hiçbir zaman Denizbank’ın Florya’daki ya da Levent’teki şubesine gitmedim. Paraya ihtiyacım olduğu zaman yakınlarımdan, aile dostlarımdan isterim. Onlar gidip gerektiğinde bankadan parayı çekip bana getirirler. Bazen de yanımdaki çalışanlarım ihtiyacım olan parayı bankadan alıp bana getirip verirler. Birtakım belgelere imza atmam gerektiğinde ise zaman zaman Seçil Erzan yanıma gelip Florya’daki tesislerde imzamı alırdı. Hatta evime geldiğinde belgelere imza atmışlığım da olmuştu.
Zaman zaman çalıştığı bankacılara durumunun ne olduğunu sorduğunu belirten Terim:
Onlar da kendi bilgisayarlarından parasal durumuma ilişkin excel tablosu olacak şekilde bir görsel fotoğraf çekip mesaj yoluyla bana yollarlar. 6 Nisan’da ben yine hesabımda ne olup bittiğini öğrenmek için Denizbank’ta çalışan Rüya Hanım ile mesaj üzerinden yazıştım. O da bana bilgileri atacağına ilişkin mesaj gönderdi. Gönderdiği excel tablosunda 3 kalem gözükmekteydi. Birincisinde 219 bin 300 dolar, 47 bin 400 lira (mevduat) ve saklama o/n 3 milyon dolar şeklinde bilgiler yer alıyordu. Sonrasında Seçil Erzan’ın olayını duyunca ben bankaya sinirlendim ve bankadaki tüm paramın eşim Fulya Terim’in Garanti Bankası’ndaki hesabına aktarılmasını istedim. Bana mesaj yoluyla gönderilen ve biraz önce yukarıda bahsettiğim 219 bin 300 dolar, 47 bin 400 lira (mevduat) paranın eşimin hesabına geldiğini tespit ettim fakat 3 milyon dolar halen gönderilmedi.
Erzan’ın ise Terim’in fona para yatıranlardan biri olduğunu söylemesi dikkat çekiciydi. Fatih Terim’den 300 bin dolar aldığını ve bu parayı değerlendirdiğini söyleyen Erzan, Terim’in Galatasaray ile yollarının ayrıldığı dönemde kendisine verdiği paradan daha fazlasını istediğini ve ona hayır diyemediğini ileri sürdü.
Bununla birlikte, Terim’in kayıp 3 milyon dolar hakkında Denizbank’a suç duyurusunda bulunmaması hayli merak uyandırdı. DW’de çıkan haberde, Terim’in Denizbank’tan aldığı kredilerin yapılandırma protokolü sırasında bu 3 milyon doları gündeme getirmediği öne sürüldü.
Seçil Erzan ile Terim arasındaki yakınlığı ortaya çıkaran en önemli açıklama ise Erzan’ın nişanlısı ve aynı zamanda Terim’in avukatı olan Candaş Gürol’dan geldi. Gürol ifadesinde, nişanlısı ile tatile çıktıklarında Terim ailesinin yanına gittiklerini, Fatih Terim ile Seçil arasında adeta baba-kız ilişkisi olduğunu söyledi.
Ayrıca Gürol, “Fatih Terim’in evine gittiğimde, kendisinin Seçil’in fonuna para yatırdığını, hatta kızı ve damadının da paralarını bu fona koyduğunu söyledi. İkisi de bana daha önce bundan bahsetmemişlerdi,” dedi.
Buna rağmen Terim’in isminin iddianamede yer almaması çok dikkat çekici. İsmail Saymaz, iddianamede Fatih Terim isminin yer almamasını “buharlaştırıldı” ifadesiyle aktarırken, Terim’in süreç içindeki durumunu şöyle anlattı:
Erzan, Fatih Terim’in de 300 bin dolar verdiğini söylüyor. Terim’in Arda Turan ve Emre Belözoğlu ile birlikte Denizbank yetkilileriyle görüşmeye katıldığını görüyoruz. Demek ki o da para kaptırdı. Ayrıca Fatih Terim’in adı kullanılarak, kızı ve en yakınındakiler bile dolandırıldı. O kadar ki Terim’in damadı Volkan Bahçekapılı ve yakın dostu Nur Erkasap’ın yüksek tutarda para çekmelerine, Terim’le yakınlıklarından ötürü müdahale edilmedi. Hal böyleyken savcılık, Fatih Terim’in adını dosyada buharlaştırdı. Terim ne mağdur ne de tanık olarak ifade verdi. Verdiyse bile dosyaya konmadı.
Arda Turan’dan Erzan’a: Fatih kâr etti mi?
Seçil Erzan ile Arda Turan arasında “panik havasında” geçen WhatsApp konuşmalarında en dikkati çeken kısımlardan biri de Turan’ın Erzan’a “Fatih hoca kârda mı bu işten?” sorusu oldu.
İkili arasında konuyla ilgili geçen konuşma şöyle:
Arda Turan: ‘Ya Seçil darmadağınım biliyorsun. Peki Fatih hoca kârda mı bu işten?‘
Seçil Erzan: ‘Valla Arda bir şey söyleyeceğim. Normal şartlarda hoca kârdaydı yani çünkü hocanın… Sen yalnızsın değil mi?‘
Arda Turan: ‘Yalnızım. Hoca kârdaydı değil mi?‘
Seçil Erzan: ‘Hı hı.‘
Kim, ne kadar para kaptırdı?
Başta da söylediğimiz gibi Erzan 2011’den bu yana yatırım, faiz, borç ve fon adı altında doktorlardan işletme sahiplerine, iş insanlarından köylülere kadar pek çok kişinin parasını “çarpmış” bir isim.
2022’den bu yana ünlü isimlerle çalışmaya başlayan Erzan’a en fazla para veren ve en fazla alacaklı olan isim ise 7,5 milyon dolarla Arda Turan. Onun ardından 4 milyon 292 bin dolarla Emre Belözoğlu geliyor.
Seçil Erzan’a para verenlerden arasında şu isimler var:
– Selçuk İnan: 1 milyon 535 bin dolar
– Nestor Fernando Muslera: 500 bin dolar
– Emrah – Emre Çolak: 3 milyon 212 bin dolar
– Buse Terim Bahçekapılı: 240 bin dolar
– Bülent – İnci Çeviker: 2 milyon 198 bin dolar
– Burhan Taşpolat – Evrim Pınar Güzel: 1 milyon 416 bin dolar ve 1 milyon 500 bin TL
Kimler paralarını kurtardı?
İsmail Saymaz’ın yazısına göre, Seçil Erzan’dan paralarını kurtaran isimler de var. Erzan, eski futbolcu Semih Kaya’nın ismini vererek kendisinin 3 milyon dolar getirip 5 milyon 700 bin dolar geri aldığını ileri sürdü.
Gazeteci Fatih Altaylı, eski futbolcu Semih Kaya’nın sanık Erzan’ı döverek parasını aldığını iddia etti ve şunları söyledi:
Semih Kaya’nın Seçil Erzan’ı tartaklayıp dövdüğünü de biliyoruz… Başka futbolcuları konuşmaya başladık biz. Okuduğum davanın dosyasında gördüğüm kadarıyla darplar var, futbolcuların bazıları, alacağı kalmamış olan Semih Kaya gibi Seçil Erzan’ı dövmüşler, çok karmakarışık bir işler var.
Kaya ve menajeri tarafından tehdit edildiğini söyleyen Erzan, “Benden para almaya devam ettiler. Yakamı kurtarmak için bu parayı vermeye devam ettim. Semih Kaya’ya verdiğim bu parayı Emre Belözoğlu ve Arda Turan’dan aldığım paralardan ödedim. Kurtulmak için ikisine de ödeme yaptım. Semih Kaya bu fazla paralarla Bodrum’da kendisine villa aldı,” dedi.
Öte yandan, Erzan ve ekibinin tek suçunun dolandırıcılık olmadığı öne sürülüyor. Kamuoyu tarafından açıkça tefecilik suçunun işlendiğinin konuşulduğu olayda, 1 koyup 5 alan çok sayıda isim de bulunuyor. Bugüne kadar bu kişilerin ismi verilmediği gibi bu paraların nereye gittiği de belirsiz. Ayhan Akman’ın da verdiği paradan fazlasını geri aldığı iddialar arasında.
Fakat iddianameye bakılacak olursa, Seçil Erzan “Kısa vadeli yüksek faiz verdiğim için parayı herkese dağıttım,” dese de toplanan paranın büyüklüğü bunun kolay olmayacağını düşündürüyor. Öyle ki toplanan paranın 1 milyar 250 milyon TL’den fazla olduğu düşünülüyor. Bu paranın nerede olduğu ise akıllara Ali Yörük’ün yurtdışına para kaçırmış olma ihtimalini güçlendiriyor.
BDDK raporunda neler geçiyor?
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK), 18 Ağustos 2023 tarihli raporuna göre, Seçil Erzan’a muhtelif zamanlarda elden veya nakden para veren 29 kişinin şikâyetinin bulunduğu, bu başvuru sahiplerinden bir kısmının paralarını kısmen veya tamamen geri alamadıklarını beyan ettikleri ifade edildi.
Bankaya ulaşan iddialara göre şikâyetçilerin iddia ettikleri tutarın 43 milyon 920 bin 82 dolar ve 15 milyon 625 lira seviyesinde olduğu tespit edildi. Yapılan incelemelerde Türkiye’deki 23 bankayla eşleşen para hareketlerinin de incelendiği ve eşleşen para hareketlerinin tespit edilemediği kaydedildi.
Denizbank’ın teftiş raporunda ne söylendi?
Denizbank’ın, savcılığa sunduğu teftiş raporlarında özetle işlemlerin Seçil Erzan’la olan yakın ilişkilere dayandığı, bankada yapılan işlemlere dair hiçbir iz olmadığını ve şikâyetçilerin süreç boyunca bankaya hiç başvurmadıklarından bahsedildi.
Denizbank’ın Arda Turan ve Volkan Bahçekapılı’yla ilgili savcılığa sunduğu teftiş raporunda şu ifadelere yer verildi:
Seçil Erzan’ın 46 gün vadede dolar bazında yüzde 253 getiri vaadine inanmış olsa bile, yatırım yapma düşüncesinde olduğu paraları kendi hesabından çıkarması ve buna karşılık Seçil Erzan’ın kendisine verdiğini iddia ettiği dokümanlardan şüphelenmemesi, Seçil Erzan’a verilmek üzere elden ve üçüncü kişi hesabı üzerinden para verme iradesi ortalama zekâya sahip herhangi bir kişiden beklenmeyecek bir davranıştır.
Bir sonraki duruşma ne zaman?
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesinin iddianameyi kabul etmesi üzerine 4’ü tutuklu 7 sanık 20 Kasım’da hâkim karşısına çıktı. Mahkeme heyeti, tutuklu 2 sanığın tahliyesine karar vererek duruşmayı 12 Ocak 2024’e erteledi.