Share This Article
Derleyen: Tuğba Özer
Bankalar Caddesi’ni Karaköy’ün üst kısımlarına bağlayan Art Nouveau stili Kamondo Merdivenleri, dönemin en önemli banker ailelerinden biri olan Camondo Ailesi tarafından 1870-80 yılları arasında yaptırılmış.
Ailenin, merdivenleri Felek Sokak’ta bulunan evlerinden Bankalar Caddesi’ndeki iş yerlerine ve kızlarının da okuduğu, merdivenlerin hemen yukarısında bulunan Kart Çınar Sokak’taki Avusturya Lisesi’ne kolay ulaşabilmek için yaptırdıkları düşünülüyor.
Kamondo Merdivenleri, 1985 yılında dönemin Beyoğlu Belediyesi tarafından civarda yerleşik kurumların katkısı ile onarılmış, Beyoğlu Belediyesi’nin 7 – 22 Nisan 2005 tarihleri arasında düzenlediği Ahde Vefa Haftası – Kamondoları Anma Etkinlikleri çerçevesinde yeniden restore edilmiş, çiçeklendirilmiş ve 500. Yıl Vakfı tarafından Kamondo Ailesi anısına bir Türkçe-İngilizce plaket merdivenlere asılmış.
Devasa bir servetten yok oluşa
Camondo ailesi, Reconquista’nın (Yeniden Fetih) ardından 1492’de İspanya’yı terk etmek zorunda kalan onlarca Sefarad Yahudi aileden biriydi. İspanyol engizisyonundan kaçan aile önce Venedik’e, ardından da Osmanlı İmparatorluğu’nun kalbi Konstantinopolis’e taşındı. Oğulları İshak ve Abraham Salomon’un birlikte kurduğu “İshak Camondo ve Şürekası” ünvanlı banka, kısa sürede gelişerek dönemin önemli finans kuruluşlarından biri oldu. İshak Camondo’un ölümü üzerine Abraham Salomon işleri tek başına devraldı ve giderek genişletti.
Abraham-Salomon 1865’de İtalyan vatandaşlığına geçmiş ve Victor Emmanuel II’nin İtalya Birliği’ni kurmasına verdiği destek nedeniyle ‘kont’ unvanı ile ödüllendirilmişti.
Ailenin Kırım Savaşı’nda Osmanlı’ya finansman sağladığı ve bundan dolayı aile büyüğü Solomon Camondo’ya iftihar madalyası verildiği de biliniyor. Aile, savaşa sağladığı finansmanın ardından Şirket-i Hayriye ve Dersaadet Tramvay Şirketi’nde ortak yapılmış.
Bankanın dışa açılması gerektiğini düşünen Camondo kardeşler Paris’e yerleşmeye karar vermiş. Abraham Salomon Camondo, Paris’e yerleşmesinden kısa süre sonra 1873 yılında 93 yaşında öldü. Naaşı İstanbul’a getirildi ve saray bandosu eşliğinde görkemli bir törenle Hasköy’deki Yahudi Mezarlığı’nda inşa ettirdiği anıtmezarda toprağa verildi. Abraham Salomon Camondo bugün E5’in ortasındaki mezarında sessiz sedasız yatıyor.
İstanbul’un ardından Paris
Bir süre sonra ailenin diğer oğlu Moise de Camondo da oğlu Nissim ve kızı Beatrice ile birlikte Paris’e taşındı. Abraham Salomon’un torunu Nissim de Camondo (1892-1917), ailenin Fransız vatandaşlığına geçen ilk üyesi oldu. Nissim, Ekim 1911’de Lycée Janson de Sailly’den ayrıldığında hafif süvari alayına (Fransız Ordusunda hava indirme süvari birliği) katıldıve I. Dünya Savaşı’nda pilot olarak görev yaparken 1917’de bir keşif görevi sırasında uçağının düşürülmesiyle yaşamını yitirdi.
Abraham Salomon, Kırım Savaşı sırasında (1853-1855) Osmanlı Devleti’nin finansmanı için şeref madalyası almış, devletten çeşitli imtiyazlar elde etmişti. Abraham Salomon’un torunu Nissim de Camondo (1892-1917), ailenin Fransız vatandaşlığına geçen ilk üyesi oldu.
Nissim’in kız kardeşi Beatrice, 2. Dünya Savaşı sırasında Naziler tarafından yakalandı ve kocası ve çocukları ile birlikte 1935’te Auschwitz kampında öldürüldü.
Anneleri Irène Cohen d’Anvers, kocası Moïse de Camondo’dan boşandıktan sonra Katolik oldu ve böylece onu soykırımdan kurtardı. Irène, savaştan sonra Camondo ailesinin hayatta kalan tek üyesi olarak tüm ailenin varisi oldu ve bu köklü aile 1963’te onunla birlikte sona erdi.
Fransa’nın toplumsal hayatında da izler bırakan ailenin devlete kalan Paris’teki konakları Nissim De Camondo adıyla müze haline getirildi.
Nissim de Camondo, Ekim 1911’de hafif süvari alayına katıldı. Verdun ve Somme muharebeleri sonrasında Temmuz 1916’da teğmen rütbesine terfi etti. I. Dünya Savaşı’nın patlak vermesinde pilot olarak görev yaptı. 5 Eylül 1917’de bir keşif görevi sırasında uçağı Lorraine’deki Emberménil yakınlarında düşürüldü. Montmartre Mezarlığı’na gömüldü.
İstanbul’a büyük izler bıraktılar
Ailenin İstanbul’da bıraktığıiz bırakan sayısız yapı inşa ettirdi. Karaköy civarındaki hanlar bölgesinin bugünkü şekliyle oluşmasında önemli rol oynadılar. Kasımpaşa’daki Kuzey Deniz Saha Komutanlığı, Galata Residence, Serdar-ı Ekrem Sokaktaki Kamondo Hanı, Meşrutiyet Caddesindeki Büyükada Han, Karaköy’de Saatçi Han, Latif Han, Lacivert Han, Yakut Han, Kuyumcular Han, Lüleci Han, Gül Han ve Bankalar Caddesi’deki Kamondo Merdivenleri bu yapılar arasında.
Ne var ki, yaptırdıkları sinagog, okul, hastane, banka ve evlerin çoğu bugün eski amaçlarına uygun olarak kullanılmıyor.
Camondo ailesinin son ferdi olan Irène Cohen d’Anvers’in 1880 yılında Renoir tarafından yapılan portresi.
Camondo ailesinin izlerinin peşine düşmek isterseniz; Felek sokakta bulunan De Camondo Oteli’nin giriş katında bulunan fotoğrafları inceleyebilir, ardından Kamondo merdivenlerini, bu kez onları hikayesini düşünerek inmenizin ardından ulaşacağınız Nissim Camonda Restoran’ı ziyaret edebilirsiniz. Yolunuz bir gün Paris’e düşerse Musée Nıssım De Camondo’yu da görebilirsiniz elbette.