1970’ler ve 80’lerde Arjantin’deki ‘Kirli Savaş’ sırasında büyüyen Marcelo Brodsky, küçük yaşlardan itibaren kitle eylemlerine doğal bir ilgi duydu. Yıllar içinde gelişen bu merak, bugün çalışmalarının temelini oluşturuyor. Sanatçı, dönemin bağlamını göstermek, protesto edilen konuları ve sembolik kareleri vurgulamak için toplumsal tarihe notlar düşüyor. Brodsky, tarihsel süreçte toplumsal ayaklanmaların sanatını nasıl bir dönüşüme uğrattığını anlatıyor…
Mario Vargas Llosa, “Zor Zamanlar”da Soğuk Savaş’ın en sert döneminde ABD’nin laboratuvarlarından biri hâline gelen, 1990’lara kadar uygulayacağı askerî darbe ve yönetim değişikliği tertiplerinin önemli merkezlerinden biri olan Guatemala’nın en kanlı ve acıklı dönemlerinin hikâyesiyle çıkıyor karşımıza.
ABD tarihinin en tartışmalı başkanlarından olan Donald Trump, kaybettiği koltuğunu geri almak için kolları sıvadı. Kasım ayında yapılacak seçimler öncesi kurşunların hedefi olan Trump, seçim kazanma ihtimaliyle sıkça konuşulur hale geldi. Acemilik döneminde yaptıklarıyla hatırlanan Trump, “ustalık dönemi”nde nelere imza atabilir? Yeniden başkan seçilmesi hâlinde Trump’ın yol haritası üç aşağı beş yukarı belli: Daha fazla…
Arjantinli yazar Sergio Chejfec’in ifadesiyle “bir anlatı seyrüseferi kuran” Juan Jorgé Saer, Bulutlar’da 1800’lerin başında gerçekleşen bir yolculuk hikâyesiyle buluşturuyor bizi.
Otoriterliğin, bir dizi yeni güçlüğün ve adaletsizliğin yükselişe geçtiği günümüze baktığımızda soru geçerliğini koruyor: Şiirin değişimi etkileyecek gücü var mı? Neruda’nın deyişiyle, şiir biricik sonsuz gücün, direnişin ana bileşeni…