Share This Article
“Yaşar Kemal’in romanlarda anlattığı insanların birer hayat hikâyeleri, geçmişleri var. O geçmiş ta Kafkasya’ya gidiyor. Girit’ten gelenler var, Balkanlardan gelenler var. O adada toplanıyorlar. Böylece bir topluluk, halk oluşuyor orada. Fakat bunu anlatırken o savaşları, 1915’i, Rusların Doğu Anadolu’ya girmesini, Mezopotamya’daki savaşları da anlatıyor.”
“Ukrayna’da, 2019’da, Dostoyevski’nin alışılmadık bir eleştirisiyle karşılaştığımda, içgüdüsel olarak romanların nesnel bir şekilde okunması gerektiği fikrine geri dönmüştüm. Peki ama Dostoyevski’ye karşı nesnel tutum neydi? “Düşman Putin’dir, Puşkin değil”: bu nesnel miydi? Böyle bir düşünce uzun zamandır kendi zihinsel yapımın bir parçasını oluşturuyordu.”
Rusya-Ukrayna arasında tüm şiddetiyle devam eden savaş milyonlarca insanın evinden kopup uzaklara savrulmasına yol açtı. Aniden patlak veren yerel krizlerle karşı karşıya kaldığımız bugünlerde, göç, sürgün ve belleksiz bırakılmayı ele almakta fayda var. Edward Said, bir entelektüelin gözlerinden sürgünün yarattığı sosyal, psikolojik ve kültürel etkileri ele alıyor.