Share This Article
Edebiyat hayatına şiirle başlayan, ardından hem çocuklar hem de yetişkinler için yazmaya devam eden, ödüllü yazar ve şair Altay Öktem’in yeni çocuk şiir kitabı Renkleri Duyan Çocuk okurlarıyla buluştu.
Tudem Yayınları tarafından yayımlanan kitap, çocuklar için sadece bir şiir kitabı olmanın ötesinde, aynı zamanda onların şiiri anlama ve keşfetme becerilerini de geliştiriyor. “Çocuklar renkleri duyar, sesleri görür, kelimelerin altında yatan gizli anlamları keşfedebilir. O hâlde şimdi çocukların içinde çağlayan o coşkun esin pınarlarını salıverme vakti…” diyen Öktem’le kitaba dair bir söyleşi gerçekleştirdik.
‘Her çocuğun, içinde binlerce şiirle doğduğuna inanıyorum’
“Renkleri Duyan Çocuk” çocuklara sadece şiir okumayı değil, aynı zamanda şiiri anlama ve keşfetme becerisi kazandırmayı da hedefliyor. Kitabı hazırlarken izlediğiniz yöntemlerden biraz bahseder misiniz?
Tek bir yöntemim vardı: hayal gücümü serbest bıraktım. Sonra bir baktım dinozorlar etrafta dolaşmaya başladı, ilkçağdaki insanlar canlandı; yani sınırlar çizilmeden önceki insanlar! Düşman ülkelerin bayrakları aynı kumaştan yapıldıklarını fark edip sarmaş dolaş oldular, sözcükler birbirini tamamlamaya başladı, yan yana durmaktan sıkılanlar soluğu başka sözcüklerin yanında aldı. Tudem Yayınları da çok ilginç ve değerli bir çalışma yapıp, kitaptaki birkaç şiiri bu konuda uzman olan eğitimcilere yorumlattı. Bence şiiri anlama ve keşfetme becerisi çocuklarda, gençlerde zaten vardır; asıl veliler ve öğretmenler için bir şiir okuma kılavuzu hazırlanmış oldu böylece.
Kitabınızın çıkış noktasını “Her çocuğun içinde binlerce şiir vardır” cümlesiyle ifade ediyorsunuz. Bu düşünceyi açar mısınız? Çocukların içindeki bu şiirleri keşfetmeleri için nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini düşünüyorsunuz?
Her çocuğun, içinde binlerce şiirle doğduğuna inanıyorum. Çocukluk döneminde, olayları, insanları, doğayı hatta sözcükleri algılama biçimi, şiirin imgesel yapısına, çağrışım gücüne çok benzer. Sonradan hayat törpüler o yeteneği. Hayal gücünü de alaşağı eder. Çocukları şiirsiz bırakmazsak; şiirsiz bırakmak için özel bir çaba harcamazsak eğer, onlar kendi şiirlerini bulur, diye düşünüyorum.
Şair Altay Öktem, evrensel temalardan beslenerek dizeleri kanatlandıran “Renkleri Duyan Çocuk”, “Ay’a Ayak Basan Kırmızı Karınca” ve “Üzgün Dünya Tarihi” adlı iki bölümden oluşuyor.
Gökçe Yavaş Önal’ın yaptığı tasarımla şiirleriniz görsel bir şölene dönüşmüş durumda. Çizimlerin şiirlerle olan ilişkisini nasıl yorumlarsınız? Çizimler, çocukların imgelem dünyasını nasıl besliyor?
Çocuk edebiyatının en can alıcı yönü, metnin çizimle, görselle uyum içinde bir bütünlük oluşturması. Bu, imgenin çoğalmasını, hatta çağıldamasını beraberinde getiriyor. Ben bile, kendi yazdığım şiirleri kitaptaki görsellerle iç içe geçmiş halde okurken bambaşka bir imgesel evrene savruldum. Bu başlı başına bir zenginlik kazandırıyor metne.
‘Soyut düşünme becerisi çocuklara özgüdür’
Kitabınızda yer alan bölüm başlıklarının (“Ay’a Ayak Basan Kırmızı Karınca” ve “Üzgün Dünya Tarihi”) anlam dünyası oldukça geniş. Bu bölümler, çocukların soyut düşünme becerilerini geliştirmeye yönelik bir yaklaşım mı? Hangi unsurlar çocukları bu şiirlerle daha yakın bir bağ kurmaya teşvik ediyor?
Yaşadığımız yerküreye uzaktan; yani evrenin derinliğinden bakarsak nasıl bir şaşkınlığa kapılabileceğimiz sorusundan yola çıktım ve “Aya Ayak Basan Kırmızı Karınca”nın hüznüyle karşılaştım; ardından, içinde sıkışıp kaldığımız küçücük dünyaya odaklandım. “Üzgün Dünya Tarihi” adlı bölümdeki şiirler de böylece ortaya çıktı.
Çocukların soyut düşünme becerilerini geliştirmek konusundaki sorunuza gelince; hiç böyle bir amacım olmadı. Soyut düşünme becerisi zaten çocuklara özgüdür. Ben, içinden çıkamadığım, cevabını bulamadığım soruları onlara sorarak kendi soyut düşünme yeteneğimi geliştirmek için çocuk şiirleri, çocuk kitapları yazıyorum.
Çocuklar için yazmaya devam edecek misiniz?
Hem de hiç ara vermeden. Hani yazarlara hep sorulur ya; kimin için yazıyorsun? Toplum için mi, kendin için mi… Açık söyleyeyim, ben kendim için yazıyorum. Ve bir insanın en doğal, en samimi biçimde “kendi” olabildiği hali çocuk halidir. Buna yazarlar da dahil.
“Renkleri Duyan Çocuk” / Altay Öktem / Tudem Yayınları / 80 s.