Jonathan Glazer’ın’En İyi Uluslararası Film’ Oscar’ını ve Cannes Film Festivali’nden ‘Juri Büyük Ödülü’nü aldığı filmi ‘The Zone of Interest’, faşizmin yaratıığı yıkımın ve bir ölüm fabrikasında kurulan “cennetin” hikâyesini anlatmaya koyuluyor. İnsan onurunun rafa kalktığı bu noktada, mutlak kötülükle ve zorbalığın sıradanlaşmasıyla karşı karşıyayız (bugün bile)…
Yirminci yüzyılın en önemli Çek yazarlarından biri kabul edilen Bohumil Hrabal’ın “Gürültülü Yalnızlık”ı her bir sözcüğün presle baskı altına alındığı, kültürel yıkımın başladığı ve yazmanın boşluğa bırakıldığı zamanları konu alıyor. Her şeyin değersizleştiği bir dünyada Hrabal, şeylerin baş döndürücü boşunalığı karşısında trajediye açılan o ürpertiyi hissettiriyor..
‘Nesnelliğe ve haktanırlığa ulaşma çabası, güzel bir çabadır, ama bütün bu ideallerin gerçekleşmesinin olanaksızlığını da hiçbir zaman unutmamalıyız. Bizim kendi sevimli dünya yazını kitaplığımızla amaçladığımız, birer bilgin ya da dünyayı yargılayacak kişiler olmak değildir; tek isteğimiz, en ulaşabileceğimiz kapılardan düşünce dünyasının kutsal topraklarına adım atmaktır. Onun için herkes işe, anlayabileceği ve sevebileceğiyle başlasın!’