Share This Article
Beyoğlu İstiklal Caddesi üzerinde uzun yıllar metruk halde duran Botter Apartmanı‘nın geçtiğimiz yıl İBB Miras ekiplerince başlatılan restorasyonu büyük oranda tamamlandı. Binanın restorasyonu tamamlanan zemin katı sergi salonu, birinci katı ise ofis ve çalışma alanlarına ev sahipliği yapacak. İstanbul’un ilk moda evi olan 123 yıllık tarihi bina, bugün “Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi”ne dönüştürüldü.
İstanbul’daki Art Nouveau üslubundaki ilk yapı olarak da bilinen birinci derece kültür varlığı statüsündeki apartman Sultan II. Abdülhamid tarafından sarayın resmi terzisi Hollandalı Maison Jean Botter için yaptırılıyor. Zemin katı sergi salonuna, birinci katı ise çalışma ofisine dönüştürülen Botter Apartmanı’nın restorasyonun tamamlanan bölümleri önceki gün sanatseverlerle buluştu.
‘Çatısında ağaç bitmiş haldeydi’
Açılış öncesi apartmanı basın mensuplarıyla birlikte gezen İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, “İstiklal Caddesi’nin son yıllarda yaşadığı çöküntü hepinizin malumudur. Yaşanan bu çöküntünün ardından hem kentsel, tarihsel hem de kendi taşıdığı potansiyel kültürel değeriyle İstiklal Caddesi’nin ayağa kaldırılması ve İstanbul için tahmin edilenden daha çok etki edecek bir potansiyele sahip. Yıllar içinde burada çöküntü ve kullanımları hatırlayanlarınız olacaktır” dedi.
“Botter, çatısında ağaç bitmiş haldeydi. Bizlerin de önünden geçerken nasıl kurtulur diye dert ettiğimiz yapıdaydı” ifadesini kullanan Polat sözlerine şöyle devam etti:
Bir an önce restore edilmesi gerekiyordu ama özel mülkiyet sorunu olan bir yapıydı. Çok uzun süre aileyle görüştük. Çeşitli seçeneklerle kamunun burada nasıl hareket edebileceğine ilişkin çözümler geliştirmeye çalıştık. Geçtiğimiz yıl kamunun uzun yıllar kullanımına konu edeceği bir anlaşma sağladık.
‘Sanatçı ve tasarımcıların İstiklal Caddesi’nde bir evi var’
Yıllardır ihmal edilmiş tarihi yapının restorasyon süreci hakkında da bilgiler veren Mahir Polat, “Elimizdeki imkanlarla ilk günden bugüne ilk önce cephe restorasyonu, üstünde çıkan ağacın detayından tutalım üst katta çökecek zemin ve çatıya kadar bütün alanlara ilk müdahalelerini yaptık. İlk önce yapının daha fazla tahrip olmasını engellemiş olduk” dedi.
Polat, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Ardından cephe restorasyonu ile içinde bulunduğumuz birinci katın ve ikinci katın restorasyonunu yaptık. Binanın restorasyon süresini bitirip açılması bizim burada yaratmak istediğimiz etki açısından geciktirici bir şey olabilirdi. Bizim amacımız ilk önce insanların kullanabileceği, hemen cadde ilişkisi olan birinci katı açmak ve üst kattaki programı hayata geçirmekti. Cephe restorasyonunu bitirerek artık burayla özdeşleşmiş çelik iskeleleri kaldırıp bu yapının neye benzediğini, İstiklal Caddesi’nin nasıl bir hazinesi olduğunu herkese gösterme şansına eriştik. Gün sonunda çok özel bir sergiyle, sanatçılarımızın sesini taşıdığımız sergiyle kapılarını açmış bulunuyoruz. Bundan sonra sanatçı ve tasarımcıların İstiklal Caddesi’nde bir evi var.
‘Düşler, Hakikatler‘
Botter Apartmanı’nın zemin katı Melike Bayık küratörlüğündeki “Düşler, Hakikatler” sergisine ev sahipliği yapıyor. Binada açılan ilk sergide Larissa Araz, Mehtap Baydu, Sena Başöz, Orhan Cem Çetin, Cevdet Erek, Ulaş Eryavuz, Ece Gökalp, Berat Işık, Ali Miharbi, Studio Pinprick, Güneş Terkol, Erdem Varol ve Emir Yağmurca’nın eserleri yer alıyor. Sergi, 14 Nisan-16 Temmuz tarihleri arasında görülebilecek.
Botter Apartmanı’nın tarihi ve önemi
Osmanlı’nın Art Nouveau üslubundaki ilk binası olarak öne çıkan Botter Apartmanı, 1900’lerin başında Saray mimarı İtalyan Raimondo D’Aronco’nun imzasını taşıdı. 1900-1901 yıllarına tarihlenen ve “Casa Botter” da olarak anılan yapı, dönemin padişahı II. Abdülhamid’in isteği üzerine, 19. yüzyılın sonlarında İstanbul’a göç etmiş ve sarayın resmi terzisi unvanını alan Hollanda uyruklu Jean Botter için inşa edildi. Avrupa modasının esintilerini Pera’ya taşıyan şehrin “ilk modaevi” Botter Modaevi de burada açıldı. Beş katlı bina, Batılılaşma etkisiyle Beyoğlu ve Galata bölgesinde başlayan “apartmanlaşma” sürecini yansıtan bir yapı olmasıyla da dönemine ışık tuttu.
Pera Palas Oteli’nden sonra asansöre sahip ikinci bina olan Botter Apartmanı, cephesi bitki motifli bordürler, çiçeklerle bezenmiş insan başı figürleri süslemeleriyle 19. yüzyılın sonlarına İstanbul sosyetesini cezbeden bir yapı olarak görüldü.
Botter Apartmanı Kime Ait?
Botter Apartmanı’nın sahipliği konusunda tarihi olarak gelişen süreç şöyle; Botter Ailesi, Paris’e gezmeye giden genç oğullarının hastalanarak ölmesiyle büyük bir acı yaşayarak Paris’e göç etmiş ve binayı II. Abdülhamid zamanında Donanma Nazırlığı yapmış Kaptan-ı derya Osman Paşa’nın oğlu Mahmut Nedim Efendi’ye satmıştı. Nedim Bey, 1939’da genç yaşta hayatını kaybedince eşi Zeynep Ovayar, binanın alt katlarını çeşitli ticari kuruluşlar tarafından ofis olarak kullanılmak üzere kiralamıştı.
Botter Apartmanı Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Bu dönemde yazar-şair Ferit Edgü, kurduğu reklam ajansı için binanın üçüncü katını kiralayıp restore ettirmiş ve ajansın taşınmasından sonra da konut olarak kullanmıştı. Zeynep Hanım’ın ölümünden sonra sahipsiz kalan yapıya Hazine el koymuştu. İkinci dereceden mirasçıların hak iddia etmesi üzerine başlayan ve yıllar süren hukuk süreci sonucu bina bakımsız kaldı. 2007’de Zeynep Ovyar’ın yeğenleri Botter Apartmanı’nı Hazine’den devraldı.
14.04.2023 tarihinde kapılarını açan “Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi”nin gece görünüşü…
Botter Apartmanı’nın Restorasyonu
2022 yılının şubat ayında restorasyonuna başlanan 123 yıllık Botter Apartmanı’nın yeniden hayata kazandırılmış oldu. İBB Miras tarafından mülk sahipleriyle yürütülen katılımcı ve şeffaf bir süreçle restorasyonuna başlanan Botter Apartmanı’nın sergi salonu, gösterim merkezi, İstanbul belgeleyici film arşivi, bilgi-belge merkezi, konferans salonu, tasarım atölyesi ve açık alan tasarım ofisi gibi farklı etkinlik alanlarını içeren kapsamlı bir fonksiyon programı sunacak.
Botter Apartmanı’nın Romanı
Aynı zamanda edebiyata da ilham veren Botter Apartmanı, yazar Ayşe Övür’ün kaleminde romana dönüştü. Roman, İstanbul’un en eski ve etkileyici apartmanlarından biri olan Botter Apartmanı’nın katları arasında gezinirken, zamanın sınırlarını aşarak birbirini etkileyen yaşamları konu alıyor. Geçmişte deneyimlenip, artık gücünün kalmadığı sanılan travmaların hâlâ türlü yollarla insanların hayatına sızmasına yeni bir tanıklık sunuyor…
2010 yılı İstanbul’unun 110 yıl öncesine uzanan iç içe geçmiş yaşamların naif bir o kadar da insanın kanını donduracak kadar güçlü anlatımıyla, “Botter Apartmanı” insanın özde nasıl bir varlık olduğunu sorguluyor.
Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi
Restorasyonu sonrası yeniden kullanıma açılacak olan ve Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi olarak hizmet vermesi planlanan binada Sergi Salonu, Gösterim Merkezi, İstanbul Documenter Film Arşivi, Bilgi Belge Merkezi, Konferans Salonu, Tasarım Atölyesi, Tasarım Ofisi Açık Alan, Sanatçı Tasarım Hub Açık Alan ve Sanatçı Hub gibi farklı etkinlik alanları da yer alıyor.