Guillermo Del Toro, Mary Shelley’nin gotik klasiğini savaştaki yaralı bedenlerden yeniden inşa ederken, yaratığın yalnızlığını ve insanın kibrini mercek altına alıyor.
‘Çirkin Üvey Kardeş’ peri masallarının ışıltılı yüzünü parçalayarak güzelliğin kanlı anatomisini sergiliyor. Blichfeldt, izleyiciyi hem büyüleyen hem de dehşete düşüren bir görsel dille, yüzyıllardır süregelen Külkedisi güzellik mitine en sert darbelerden birini indiriyor.
Bir mimarın gözünden şekillenen bir ülke, bir fotoğraf makinesinin kadrajında kayda geçen bir çağ… Arif Hikmet Koyunoğlu’nun hayatı, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan yolculuğun mimariyle, sanatla ve tanıklıkla örülmüş özel bir kesiti. İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Galerisi’ndeki Maceraperest Bir Mimarın Fotoğrafhanesi sergisi, hem yaratıcı bir zihnin izini sürmeye hem de modern Türkiye’nin görsel hafızasına doğru bir yolculuğa davet…
“Kurumsal sadakatin” ritüelleştiği distopik bir evreni sorgulayan Severance, yalnızca bir dizi değil, çağımıza ayna tutan bir alegori. Kutsal bir ibadete dönüşen işyeri estetiğini konu yansıtan diziyi Kier Eagan figürü üzerinden okuyoruz. Kurumsal itaatin sınırlarını irdelerken, ofisin soğuk floresan ışıkları altında yankılanan modern inanç sistemleriyle yüzleşmeye hazır mısınız?
Meşher, “Hikâye İstanbul’da Geçiyor” sergisine ev sahipliği yapmaya devam ediyor. 16. yüzyıldan günümüze çeşitli edebî türlerde üretilmiş İstanbul temsillerini odağına alan sergi, fantastik öykülerden grafik romanlara, bilimkurgudan casusluk hikâyelerine Batı edebiyatının kurmaca yapıtlarındaki İstanbul tahayyüllerini inceliyor.
Zaman içinde değişen işlevi, mekânın kültürel anlamını da dönüştürse de Markiz, İstanbul ve kent kültürü açısından hâlâ büyük bir öneme sahip. Gelin, tarihi Markiz Pastanesi’nin geçmişine ve bugününe birlikte göz atalım.
Magnum Photos’un etkileyici arşivinden seçilen fotoğraflardan hazırlanan ve Bulgur Palas’ta kapılarını ziyaretçilere açan “Magnum İstanbul’da: İnsan Hakları – Olanlar Olmayanlar” sergisi, insan hakları mücadelesinin tarihsel yolculuğuna ışık tutuyor.
2024 yılı sinema dünyası, biyografik dramların derinliklerinden, ütopik vizyonların sınır tanımayan hayallerine ve müzikal masalların büyülü dünyasına uzanan benzersiz yapımlarla seyirci karşısına çıktı. Biz de bu yıl vizyona giren ve dikkatimizi çeken toplamda sekiz filmi sizlerle buluşturmak istedik.
Tiyatro Circa, modern uyarlamayla “Bir Bebek Evi”ni izleyicisiyle buluştururken, toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine süregelen tartışmalara yeni bir boyut kazandırıyor…
77. Cannes Film Festivali’nde dünya prömiyerini gerçekleştiren ve En İyi Senaryo ödülünü alan ‘The Substance’, MeToo hereketiyle birlikte ortaya çıkan ve Hollywood’daki kadınların karşı karşıya kaldığı şiddet, eşitsizlik ve beden politikalarına karşı gelişen başkaldırının adeta yansıması.
İspanyol ve Osmanlı etkilerinin bir araya geldiği Seferad mirası, mutfaktan sanata kadar pek çok alanda derin izler bıraktı…
Bu yıl Berlin FIPRESCI Ödülü’nü kazanan, kurgu ile gerçeklik arasındaki sınırları ustalıkla ortadan kaldıran ve yönetmenliğini Aslı Özge’nin yaptığı ‘Faruk’, İstanbul Film Festivali gösterimlerinin ardından MUBI’de gösterimde. Kentsel dönüşüm olgusunu, kent ve birey arasındaki kopuşları merkeze alan “Faruk”un hikâyesi, sinemayla hayatın iç içe geçtiği eşsiz bir baba-kız portresi…
19 ve 20’nci yüzyıllar İstanbul’u, Avrupa’nın önde gelen diplomatik merkezleri arasında yer alıyordu. Osmanlı’da ortaya çıkan batılılaşma hareketi ile ortaya çıkan dönüşüm ve iç karışıklıklar ise uluslararası problemleri beraberinde getirdi. Bu nedenle, İstanbul adeta elçilik merkezi halini aldı. Bugün ise sefarethane binaları İstanbul’un kültür tarihinde önemli bir yer tutuyor. Dilerseniz kent tarihinde önemli yeri olan…
Deneysel tarzıyla geleneksel anlatı tekniklerine savaş açan, Amerikan edebiyatının en önemli yazarlarından William Faulkner, kurgu kenti Yoknapatawpha County’de doğa ve annelik güçlerinin sembolik tezahürü olan Gaia’nın da içinde olduğu çok katmanlı imgelerle bezenmiş bir dünya kurguluyor. Faulkner, “Döşeğimde Ölürken”de kendi gerçekliğinin içinde karakterleri ve nehirleri, yaratım ve yok oluşun paralel güçleri ile karşımıza dikiliyor.
