Share This Article
Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri’nin varlığına minnettarım. Uzun uzun beylik laflar etmeden önce bunun altını çizmek isterim. Afife ödülleri; ekonomik krizlere, politik gerginliklere, sosyopolitik tartışmalara, baskılara ve her nedense engel olunamayan “her şey kötüye gidiyor” hissine rağmen bu topraklarda tiyatro yapan, tiyatro seven ve tiyatro için heyecanlanan herkesi gülümseten bir motivasyon.
Olmayan bir şeyler var!
Hafta başında hangi şartlarda sahneye çıktığını ve hangi bedelleri ödemeyi göze aldığını yazdığım biricik Afife’mizin adını yaşatmak ve Afife üzerinden tiyatroya duyulan heyecanı desteklemek için dağıtılan Afife Ödülleri bir süredir tiyatroseverlerin içinde “olmayan bir şeyler var” hissi uyandırıyor. Afife Ödülleri artık günahlarıyla sevaplarının bir adım önüne geçmeye başladı gibi hissediyorum, umarım yanılıyorumdur…
Afife Ödülleri her yıl; Yılın En Başarılı Oyunu, Yılın En Başarılı Yönetmeni, Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu, Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu, Yılın En Başarılı Yardımcı Erkek Oyuncusu, Yılın En Başarılı Yardımcı Kadın Oyuncusu, Yılın En Başarılı Sahne Tasarımı, Yılın En Başarılı Giysi Tasarımı, Yılın En Başarılı Hareket Düzeni (Koreografisi), Yılın En Başarılı Sahne Müziği Ödülü, Yılın En Başarılı Işık Tasarımı, Yılın En Başarılı Genç Kuşak Sanatçısı, Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü, Cevat Fehmi Başkut Özel Ödülü, Haldun Dormen Özel Ödülü, Yapı Kredi Özel Ödülü olmak üzere toplam 16 dalda veriliyor.
Afife Ödülleri yönetmelik uyarınca 22 Nisan 2022 – 10 Mayıs 2023 tarihleri arasında ilk defa sahneye çıkmış tiyatro oyunları arasında dağıtıldı. Afife jürisi pek de kolay olmayan bir iş yaptı ve 200’ün üzerinde oyun inceleyerek adayları belirledi.
Bu yazıda kimsenin emeğine saygısızlık etmek gibi bir niyetim yok. Ama “olmayan” bir şeyler var ve bunu dile getirmezsek, bu olmayan şeyin daha da büyüyeceğinden korku duyuyorum.
Afife’nin hak edilmiş ödülleri: Hakan Tabakan’dan ‘Güzel Son’
Şeytanın gör dedikleriyle can sıkıcı şeylerden bahsetmeden önce Afife’de yüzümü gülümsetenlerden bahsetmek isterim. Afife Özel Ödülleri içinde oyun yazarlarına verilen Cevat Fehmi Başkut Özel Ödülü’ne Güzel Son isimli oyunuyla lâyık görülen Hakan Tabakan, yüzümü gülümsetenlerin ilkiydi.
Hakan Tabakan, Volkan Sarıöz‘ün yüreklendirmesiyle Semaver Kumpanya’da oyunları sahnelenen, güçlü diyalogların ve incelikli mekân, zaman, olay örgüsünün işlendiği oyunlarıyla bugün tiyatromuzda iyi ki var diyeceğimiz isimlerden biri. İstanbul’da yaşamadığı ve “tiyatro piyasası”nda boy göstermediği için pek çoğumuz Hakan Tabakan’ın yüzüne aşina değiliz belki ama yazdığı oyunlarla kurduğu üslûba bizi aşina edeli biraz oluyor.
Mağrur Fil Ölüleri‘nde kurgulanan dil seneler önce beni kendisine hayran bırakmaya yetmişti. Hakan Tabakan’ın geçen yıl İKSV Tiyatro Festivali’nde prömiyer yapan Güzel Son oyunuyla kucakladığı Afife heykelciği sonuna kadar hak edilmiş bir ödüldür bana kalırsa.
Afife’de beni gülümseten bir diğer ödül ise Tolga İskit‘e giden Yılın En Başarılı Yardımcı Erkek Oyuncusu ödülü oldu. Tolga İskit, ne oynarsa oynasın izlerken insanı tamamıyla etkisi altına alabilen şahane bir oyuncu. Bugün üç oyunla (Kalabalık Duası, Bir Terennüm, Çemberin Anası) sahnede olan Tolga İskit, ödül törenlerinde uzun süre ismiyle karşılaşacaklarımızın başında geliyor. Bu ödül de hak edilmiş bir ödüldü benim için.
Yetenekli genç ekiplere yeterince dikkat edilmiyor!
Afife’de yüzümü güldüren ve belki de en sevindiğim şeylerden biri Yılın En Başarılı Genç Kuşak Sanatçısı kategorisi oldu. Afife ile ilgili canımı sıkan şeylerin başında, ödeneksiz ama yetenekli genç ekiplere yeterince dikkat edilmemesi geliyor. Tiyatromuz bir süredir küçük prodüksiyonlu dar kadrolu ya da tek kişilik oyunlarla kendine yeni bir dil daha yaratma çabası içinde. Elbette bu tek kişilik anlatı oyunlarının içinde kesinlikle olmayan, kolaya kaçıp tiyatrodan kopan ve yer yer zaman kaybı diyeceğimiz kötü işler de var ancak bu oyunların içinde izlediğimiz için hayran kalacağımız çok özel yetenekler de çıkmıyor değil…
Afife jürisi bu tek kişilik oyunlardan olabildiğince kaçınıyor, onu anladık. Sonradan değineceğim gibi Afife jürisini etkilemek isterseniz büyük ışık tasarımlarıyla, kalabalık oyuncu kadrolarıyla, büyük sahneleri dolduran görkemli dekorlarla şansınız çok daha yüksek oluyor. Ancak tüm bunlara rağmen Yılın En Başarılı Genç Kuşak Sanatçısı kategorisinde gördüğüm isimler oturduğum yerde içten içe gülümsememe neden oldu.
Yılın En Başarılı Genç Kuşak Sanatçısı ödülü Talihsiz Çocuk Parkı Yaralanmaları oyunuyla Yunus Eski‘nin oldu. Aynı oyunda rol arkadaşı olan Hazal Arduç da kategorinin diğer adayıydı. Sfrpztf ekibi iki yetenekli oyuncusuyla Afife’de yine yerini almıştı. Afife jürisi Sfrpztf ekibine alışkın, daha önce de Uğur Kanbay Afife’de heykelciği (tamamen hakkıyla) kucaklayıp evine götürmüştü.
Bugün tiyatromuzun cesur, yenilikçi, özgün ve durmadan deneyen ekiplerinden biri olan Sfrpztf‘ten Yunus Eski ve Hazal Arduç’un adaylıkları, Yunus Eski’nin ödülü, hak edilen bir başarıydı. Ama ben Yılın En Başarılı Genç Kuşak Sanatçısı adaylarında başka bir isme daha değinmek istiyorum.
2023’ün ilk günlerinde, konservatuardan mezun olduktan hemen sonra yine konservatuardan yakın arkadaşı Oğuzhan Aksu ile birlikte ilk profesyonel oyunuyla sahneye çıkan Adil İrfanoğlu, geçen sezon hayran kaldığım isimlerin başında geliyordu. Adil, 1995 doğumlu. Afife’nin yönetmeliği nedeniyle 27. yaşını bitirdiği için genç kuşak sanatçı kategorisinden bir daha aday olarak göremeyeceğiz onu ama gerek yardımcı erkek oyuncu gerekse en iyi erkek oyuncu kategorileri Adil için hep açık olacağı kesin!
Ocak 2023’te, yine gencecik ve yetenekli listesinin ilk sıralarında yer alan Özden Selim Karadana‘nın yazdığı Ceviz Ağacı oyunuyla sahneye çıkan Adil İrfanoğlu, bu yıl Afife adayları içinde adını görmekten en çok mutluluk duyduğum oyunculardan biriydi. Ceviz Ağacı oyununda konservatuardan mezun olup tiyatro yapma aşkıyla yanıp tutuşan Ferdi karakteriyle karşımıza çıkan Adil, hemen arkasından Havuz (Su Yok) oyunuyla sahneye devam etmişti.
Adil İrfanoğlu, hem yer alacağı oyunlarda sergileyeceği performansıyla hem de Ceviz Ağacı‘ndan rol arkadaşı Oğuzhan Aksu’nun da aralarında olduğu 7 arkadaş olarak kurdukları Tiyatro.Zip‘te yapacakları işlerle adlarından sık sık bahsettirecekler.
Cem Yılmazer
Allah Cem Yılmazer’imize zeval vermesin (!)
Afife’de gülümsediklerime dair uzun uzun yazabilirim ama artık biraz da şeytanın gör dediklerini kurcalayalım istiyorum. Öncelikle sevgili jürimizin devasa sahne aşkından bahsedelim… Tiyatromuzda dekor tasarımı ve ışık tasarımı konusu bir süredir belli ismlerin etrafında ileri geri gidiyor.
Barış Dinçel beyefendinin dekorları ile Cem Yılmazer beyefendinin ışık tasarımları sahneye konan 10 oyundan 5’inde künyeden bize gülümsüyor. Bu konuda bir şeyler söylemeden önce Barış Dinçel’in dekor tasarımına da Cem Yılmazer’in ışık tasarımına da hayran olduğumun altını çizeyim de “tiyatro duayenlerimizin” oklarının hedefi olmayayım.
Hatta öyle ki, bazı oyunlara künyede Cem Yılmazer ya da Barış Dinçel ismini görünce sırf onların yarattığı dünyayı merak ettiğim için gidiyorum!
Sevgili jüri üyeleri, gerçekten başka ışık ya da dekor tasarlayan yok mu memlekette? Destekleyeceğimiz, yüreklendireceğimiz, Cem Yılmazer ve Barış Dinçel’den sonra tiyatromuzda üretmeye devam edeceğine inandığımız yetenekli kimse mi yok koskoca tiyatro dünyasında?
Ben size ışık tasarımında Afife’yi Cem Yılmazer’e vermeyin demiyorum, yine verin (bence hak edilmiş ödüllerden de biridir bu) ama 5 adaylığın 3’ü Cem Yılmazer olmasa da biri HooP Gitti Kafa’dan Yasin Gültepe olsa mesela?
Ben size sahne tasarımında da Afife’yi 1984‘le Cem Yılmazer ve Burak Etöz‘e vermeyin demiyorum ama Barış Dinçel’i 5 adaylıktan ikisine aday göstereceğimize birinde de Merve Yörük‘ü de Aşk Hikayen Düşmüş ile aday gösterseydik diyorum mesela?
Ödenekli tiyatrolar kıskacı
Adayların açıklandığı gece, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları olmasa Afife ödüllerinin çoğu sahipsiz kalacakmış gibi hissetmiştim. Afife ödüllerinde bu sene bir karar alındı ve ödülde değerlendirmeye alınacak oyunların yöntemi değişti. Bundan sonra arzu eden tiyatro ekipleri jürinin kendilerini değerlendirmeye almasını beklemeyecek ve sistem üzerinden kendisi başvuruda bulunabilecek. Sanırım bu yıl Afife’de alınan en iyi kararlardan biri de bu oldu.
Tiyatromuzun en çok ürettiği, en çok denediği ve arka arkaya pek çok yeni ekibin kendini ortaya attığı şu yıllarda ömrünü tiyatro için harcayan Afife’nin adını yaşatmak için dönüp dolaşıp Şehir Tiyatroları oyunlarına gitmemiz benim biraz canımı sıkıyor.
Kadınlar için tiyatro yasağı kalktıktan sonra bile bir daha Afife’yi hiç arayıp sormayan ‘Darülbedayi’den başka tiyatro yapan mı yok memlekette?
Şehir Tiyatroları tarafından sahneye konan Fosforlu Cevriye oyununun Afife’de boy gösterdiği adaylıklardan rahatsız değilim. Aksine, Fosforlu; uzun süredir Şehir Tiyatroları’nda oyun izlerken hissettiğim o sıkılmışlığı ortadan kaldıran, “Ay yeter şekerim bu ödenekle, bu imkânla, bu sistemle artık böyle oyunlar koymayın şu güzelim sahnelere” yakınmalarımı ortadan kaldıran nadide oyunlardan biriydi.
Cadı Kazanı ve Tartuffe da aynı şekilde. Yiğit Sertdemir, Şehir Tiyatroları’nın uzun süren yokuş aşağı koşusunda kuruma karşı azalan umudumu yitirmemi engelleyen nadide isimlerden biri. Bu konuda yanlış anlaşılmak istemem. Cadı Kazanı da Tartuffe da Fosforlu da her adaylığı ile desteklediğim oyunlar, benim dikkat çekmek istediğim çok farklı bir durum.
Bağımsız tiyatro ekipleri vardır, iyi ki vardır, var olmalıdır
Zaten yoktan var edilerek üretilen tiyatro, bu tür ödüllerle biraz yüreklendirilsin, şımartılsın, desteklensin istiyorum. Piyasanın köşelerini tutmuş isimlerin şöhretini devleştirecek büyük prodüksiyonlu kokteyllere dönüşen ödül törenlerinde bu ödüllere imzalarını atan kıymetli jüri üyeleri umarım tiyatro için deliye dönen oba dışı oyuncuların, yönetmenlerin, tasarımcıların ve yazarların da oyunlarını izlemeye vakit bulabiliyordur. Tiyatromuzun, ödenekli tiyatroların konfor alanıyla yapım şirketlerinin fonladığı ‘star isimlerin’ doldurduğu kadrolarla eğlence dünyasının nabzını tutan sahnelerde perde açan prodüksiyon oyunları arasına sıkışması en son isteyeceğimiz şeydir çünkü!
25. Yapı kredi Afife Tiyatro Ödülleri sahiplerini buldu ve Afife ile ilgili kafamı allak bullak eden sorular en azında bir seneliğine rafa kalktı. Bu defteri kapatmadan önce zihnimde fısır fısır konuşan şeytanın gör dediklerini yüksek sesle dile getirmiş oldum!
Şimdi bütün enerjimi yeni sezona çeviriyorum ve 2023-2024 tiyatro sezonunda ilk defa sahneye çıkacak oyuncuları, ekipleri ve beni iyi bir oyun izlemiş olmanın hazzıyla çıldırtacak temsilleri yazmak için sabırsızlanıyorum.