Share This Article
Çocukluğumuzdan aklımızda kalan anıların sayısı kaçtır? Kaç anı yaşlılığa ve geçen zamana direnir? Peki ya neden bu anılar?
Hafızası kuvvetli biri kuşkusuz epey şanslıdır. Benim gibi diğerleri ise hepi topu birkaç anıya sıkı sıkıya sarılır, sarılır ki yaşlandıkça o anılar da silinip gitmesin. Neyse ki bazen bir kitap (bilhassa çocuk kitapları) sizi çocukluğunuza döndürür, hatta adeta o âna ışınlar.
Daha kapağından beni o âna ışınlayan bir kitap, Gelebilir Miyim?
2023 Ekim’de basılmasına rağmen ben kendisiyle bu seneki TÜYAP vesilesiyle buluştum, Eksik Parça Yayınları’nın standında bakınırken adeta bir cevher keşfetmiş gibi sevinçle üzerine atladım. (Bir kez daha çocuk kitaplarında çizimin ne denli büyük bir albeni unsuru olduğunu bu olayla izah edebilmişimdir dilerim.)
Orijinali İtalyanca olan Gelebilir Miyim? Elena Rossini tarafından kaleme alınıp Irene Penazzi tarafından resimlenmiş. Çevirisi ise İdil Ademir’e ait. Ayrıca genelde pek bahsedilmez ama ben belirtmek isterim, bu güzel işe The Black Cat Agency aracı olmuş.
Çok büyük bir samimiyetle itiraf etmeliyim ki çocuk edebiyatı özelinde bazı ülke edebiyatlarını kendime daha yakın ve pek çok açıdan ele alındığında daha nitelikli buluyorum. İtalyan çocuk kitaplarına kanım ayrı kaynıyor, belki de kültürel olarak çok da uzak sayılmayacağımız için.
Bu kitapla karşılaştığım güne dönecek olursak…
O rengârenk ve pastel tonlardaki kapağında gördüğüm çocuklardan biri bendim. Babaannemin evinde kuzenlerimle çarşaflardan, sandalyelerden, minderlerden yaptığımız derme çatma çadır bizim için bir saraydı sanki; Harry Potter’daki, dışarıdan küçücük, içeriden kocaman büyülü çadırlar gibi.
O çadırda oynamanın keyfi bir başkadır, bilenler bilir. Eğlence hiç bitmez, hiçbir güç sizi oradan çıkaramaz. Ve içine her şeyi, herkesi alır. İşin sırrı çocuk kalmaktır ve hayal gücünü korumak.
Henüz kapağından bağ kurduğum Gelebilir Miyim? geçişli kapak çizimiyle (arkadan öne dek uzanan panoramik illüstrasyon), yumuşacık hissettiren renk kartelasıyla, minicik bir metin ve dupduru illüstrasyonların kocaman ifade gücüyle bence her açıdan nitelikli bir çocuk kitabı örneği. Evet, bu kitap neredeyse bir sessiz kitap. Dolayısıyla burada resimler konuşuyor.
Çocuklaşabilen yetişkinlere…
Bir grup çocuk çarşaf, sandalye, mandal ve gerekli bir yığın eşyayı toplayıp (şemsiye dâhil) oyun kulübelerini yapmaya girişiyor. Alacalı bulacalı çarşaf çadırı bir kez tamamlanıyor ve ilk misafir, kucağında bebeğiyle bir anne, dışarıdan sesleniyor: “Gelebilir miyiz?” Ardından bisikletli bir çocuk aynı soruyu soruyor. Sonra da birinin elinde çaydanlık, diğerininkinde tuval ve fırçalar olan iki kız. Devamında pazar arabasıyla yaşlı bir teyze. Ve bu böyle sürüp gidiyor.
Bu esnada biz okurlar, her sahnede aşama aşama çadırın büyüyüşünü, oradan buradan fırlayan nesneleri görüyoruz. Ve hikâyenin en heyecanlı kısmı gelip çatıyor. Kitap, ortadan açılan bir spread ile ebadını ikiye katlayarak, çadırın altında neler olup bittiğini alabildiğine gözler önüne seriyor: aklınıza gelebilecek tüm yaratıcı yöntemlerle herkesin eğlendiği bir dünya.
Çok geçmeden bir kez daha kitap dört sayfa halinde açılıyor ama bu sefer kurulu düzen bozuluyor ve her şey yerle bir oluyor.
Yazar ve illüstratör Irene Penazzi
Ama durun bir dakika! Gerçekten böyle mi oluyor?
Kitabın yaratıcıları mükemmel bir sonla hikâyeyi bağlıyor.
Bu kitap üç yaş üzerine ve Irene’nin de ithafındaki gibi, “çocuklaşabilen yetişkinlere”. İyi ki varız, yoksa hayat gerçekten de çekilmez olurdu.
Hâlâ birçoğunuz (sessiz kitap severler de dâhil) tarafından keşfedilmediğini düşündüğüm bu kitabı ivedilikle okumanız ve çocukluğunuza dönüp hayallerinize sarılmanız dileğimle…
Gelebilir Miyim? / Elena Rossini / Resimleyen: Irene Penazzi / Çev. İdil Ademir / Eksik Parça Yayınları / 36 s.