“Bu egemen efendi tutumu sanıyorum Joseph Conrad’ın 1898-1899 yılları arasında yazdığı zengin ve zaman zaman anlaşılması zorlaşan Karanlığın Yüreği’nde en güzel şekilde sergileniyor. Öykünün anlatıcısı Marlow bir yandan tüm anlatının trajik çıkmazını kabullenirken – ‘İnsanın varlığına, gerçekliğine, ve anlamına belirli bir dönemin etkisini iletebilmek gerçekten zordur… Düşlerimizde nasıl yalnızsak yaşamda da öylesine yalnızız’ – öte…
Rusya-Ukrayna arasında tüm şiddetiyle devam eden savaş milyonlarca insanın evinden kopup uzaklara savrulmasına yol açtı. Aniden patlak veren yerel krizlerle karşı karşıya kaldığımız bugünlerde, göç, sürgün ve belleksiz bırakılmayı ele almakta fayda var. Edward Said, bir entelektüelin gözlerinden sürgünün yarattığı sosyal, psikolojik ve kültürel etkileri ele alıyor.
20. yüzyılın önemli aydınlarından olan Edward Said, Hessein Ibish ile birlikte milliyetçilik, sekülerizm ve post-kolonyalizm üzerine uzun bir söyleşiye imza atıyor…