Share This Article
Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. Kadınların kazanılmış haklarının gün geçtikçe yok edilmek istendiği Türkiye’de bugünün önemi büyük.
İktidarın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi, iktidar ortaklarının sıklıkla 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun‘un kaldırılmasını talep etmesine karşı kadınlar geçmişte olduğu gibi bugün de yaşam hakları için meydanlarda sesini yükseltmeye devam ediyor.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün ne anlam ifade ettiğini ve nasıl ortaya çıktığını yazımızda derledik.
3 Kelebek: Minerva, Maria Teresa ve Patria Mirabel
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nün tarihi, Dominik Cumhuriyeti’nde Trujillo Diktatörlüğü’ne meydan okuyan 3 kız kardeşin hikâyesine dayanıyor. Minerva, Maria Teresa ve Patria Mirabel…
Bu kız kardeşler 55 yıl önce Dominik Cumhuriyeti’nin diktatörü Raphael Trujillo’ya karşı verilen mücadelede cesurca hayatlarını verdiler.
Diktatör Rafael Trujillo, kız kardeşler Patria, Minerva ve Maria Teresa Mirabel’i 1960’da öldürdüğünde kendisi için bir tehditten kurtulduğunu düşünüyordu. Ancak bilmediği şey, Mirabel kardeşlerin başlattığı mücadelenin ülkenin tamamına yayılacağı ve kendisinin sonu olacağıydı.
Patria Mirabel, 27 Şubat 1924’te; Minerva 12 Mart 1926’da; Maria Mirabel de 15 Ekim 1935 yılında Salcedo şehrine bağlı Ojedengua köyünde dünyaya geldi.
Belki de bize en yakın şey ölüm fakat bu beni korkutmuyor, haklı olan her şey için savaşmaya devam edeceğiz.
Maria Mirabel, 1936
Mirabal Kardeşler’in anısını canlı tutmak için Mirabal Kardeşler Vakfı tarafından Salcedo şehrinde bulunan Patria Mirabal Parkına dikilen heykeller…
Yasadışı tutuklamalar, “faili meçhul” cinayetler
Mirabel kız kardeşlerin hikâyesi, Rafael Trujillo adındaki bir adamın 1930’da Dominik Cumhuriyeti Başkanlığı’nı usulsüz bir şekilde “kazandığı” zaman başladı. Trujillo, başkanlığa seçildikten sonra korku iklimi yaratmak için tüm gücünü kullandı. Halka dönük saldırıları, onun “Latin Amerika tarihinin en korkunç diktatörü” olarak anılmasına neden oldu.
Trujillo’nun ABD’nin de desteğiyle süren 31 yıllık iktidarında, yasadışı tutuklamalar ve faili meçhul cinayetler yaşandı. Trujillo’nun, diktatörlüğü süresince Haitililere yönelik yapılan Parsley yani Maydanoz Katliamı da dahil olmak üzere, 50 bin kişinin ölümünden sorumlu olduğu biliniyor.
Diktatör, kendisine yönelik her türlü isyanı bastırmak için çabalarken, ülkede halk tarafından gizlice direniş grupları kurulmaya başlandı. Bu örgütlerden birisi de Mirabel Kardeşler olarak bilinen üç cesur kadın tarafından kurulan “Kelebekler” idi.
Mirabel Kardeşler, Trujillo tarafından önce “terörist” ve “hain” ilan edildiler, ardından ülkenin birliğini bölmekle suçlanarak birçok kez tutuklandılar ve mallarına el konuldu.
Çocuklarımızın, bu yoz ve zalim sistemde yetişmesine izin vermeyeceğiz. Bu sisteme karşı savaşmak zorundayız. Ben kendi adıma her şeyimi vermeye hazırım; gerekirse hayatımı da.
Patria Mercedes Mirabel, 1924
Trujillo’nun kız kardeşlere karşı korkusu o kadar büyüdü ki bir konuşmasında onlar için “Ülkenin en büyük iki sorunu Kilise ve Mirabel kardeşlerdir,” dedi.
Bu hedef gösterme sonrasında 25 Kasım 1960’da Minerva, Maria ve Patria Mirabel cezaevindeki eşlerine yaptıkları ziyaretten geri döndüklerinde Trujillo destekçilerinin cinsel saldırısına uğradılar, sopalarla dövülerek öldürüldüler. Bedenleri bir uçurumun kenarından aşağıya atıldı. Mirabel kardeşlerin ölümü kayıtlara “araba kazası” olarak geçse de gerçek, işkenceyle katledilmiş olmalarıdır.
Latin Amerika Kadın Kurultayı mücadele günü ilan etti
Trujillo, tıpkı binlerce insanın öldürülmesinden kurtulduğu gibi Mirabel kız kardeşlerinin öldürülmesinden kurtulabileceğini düşünüyordu. Kız kardeşlerin kurduğu hareketi yok etmeye çalıştı. Ancak yapılan katliamlar, Dominik Cumhuriyeti’nde devrim ruhunu tetikledi. Ayaklanma arttı ve altı ay sonra 30 Mayıs 1961’de Trujillo öldürüldü.
Mirabel Kardeşler’in öldürülmesinden yıllar sonra, 1981 yılında, Kolombiya’da toplanan Latin Amerika Kadın Kurultayı 25 Kasım’ı Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü olarak ilan etti.
Mirabal kız kardeşler arasında hayattan kalan tek kişi Belgica Adela (Dede) Mirabal Reyes, büyük oğlu Jaime ile birlikte. Dede Mirabal, kız kardeşlerinin başına gelenleri tüm dünyaya duyurmayı başardı.
Birleşmiş Milletler (BM) ise 1999 yılında 25 Kasım’ı Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ilan etti.
Dominikli şair Pedro Mir tarafından Amén de Mariposas (Kelebeklerin Amini) adlı şiirde üç kız kardeşin katledilmesi anlatıldı. Yazar Julia Alvarez ise Mirabel kız kardeşlerin hayatını anlattığı Kelebekler Zamanı isimli kitabı yazdı.
Bunca acıyla dolu ülkemiz için yapılacak her şeyi yapmak bir mutluluk kaynağı, kollarını kavuşturup oturmak ise çok üzücü.
Minerva Argentina Mirabel, 1926