Share This Article
ABD’de Kasım ayında yapılacak ara seçimlerde Temsilciler Meclisi’nin 435 üyesinin tamamı, 100 üyeli Senato ve eyalet valileri belirlenecek. Ohio ve Indiana eyaletlerinde yapılan ön seçimlerde, Trump’ın desteklediği 22 adayın tamamının rakiplerine üstünlük sağlaması, Trump’ın Cumhuriyetçiler üzerindeki ağırlığının sürdüğünü gözler önüne serdi.
Hal böyle olunca, Trump’ın desteğini almak Senatör adayları için seçimi kazanmakla eş değer görülmeye başlandı.
‘Bir şekilde yeniden döneceğiz!’
Başkanlık koltuğunu Joe Biden’a kaptıran Trump’ın köşesine çekilip çekilmeyeceği merak ediliyordu. Ocak 2021’de adeta Beyaz Saray’ın arka kapısından kovulan Trump, halefi Biden’ın yemin törenine birkaç saat kala Washington’dan ayrılırken yaptığı veda konuşmasında, “Şimdilik hoşça kalın. Sizi seviyoruz… Bir şekilde yeniden döneceğiz! Yakında yine görüşeceğiz” ifadesini kullanmıştı.
Seçim döneminde, kaybetmesi durumunda ne yapacağına ilişkin soruları “tiye alan” Trump, açıkça “Bundan sonra asla pencere sipariş etmeye geri dönemem. Bu çok sıkıcı olurdu” diyerek, her koşulda başkanlık koltuğu için mücadele edeceğinin sinyallerini veriyordu.
Peki nasıl oldu da Trump Cumhuriyetçi Parti’nin vazgeçemediği bir aday haline geldi? ABD tarihinin en radikal başkanı kendisini parti saflarına yeniden nasıl kabul ettirdi?
Başta Twitter olmak üzere diğer sosyal medya ağlarının Trump’ın hesaplarını kapatmasının ardından, Trump, kendi sosyal medya platformu TRUTH Social’ın kuruluşuna hız verdi.
Trump’ın hazırlık dönemi: Truth Social ve Twitter
Başkanlık dönemindeki tuhaf açıklamalarıyla, sonu gelmeyen skandallarıyla ve ırkçı kabul edilen çıkışlarıyla ABD’nin en aykırı başkanı olarak tarihe geçen Trump, sol ve liberal çevrelerin yoğun eleştirisine maruz kalıyordu.
Öyle ki bu kamuoyu baskısına ve pandemi dönemindeki ‘ölümcül’ hatalarına rağmen Trump 2016 Başkanlık seçimlerinden fazla oy almayı başarmıştı. Kaybettiği seçimde Afro-Amerikalı (yüzde 12) ve Hispanik (yüzde 32) seçmenlerden aldığı oyları artırmış olması Trump’ın elini güçlendiren faktörlerden biri oldu.
Seçim döneminde, Silikon Vadisi’nin büyük teknoloji çevrelerinin kendisine karşı olduğunu her fırsatta dile getiren ve medya kuruluşlarının kendisine karşı olduğunu öne süren Trump, Fox News’e alternatif olarak kendi Televizyon kanalını kurmak istediğini söylüyordu.
Trump seçim yenilgisinin ardından kendisine karşı olan liberal kamuoyunu etkisiz hale getirmek için planlarını devreye sokmaya başladı. Kendi sosyal medya uygulaması TRUTH Social’ın kuruluşuna hız veren Trump cephesi bu alanda hayal kırıklığı yaşasa da Elon Musk’ın Twitter’ı satın almasından da son derece memnun oldu.
‘Trump’a Twitter yasağı aptalca, kaldıracağım!’
Trump’ın, Twitter hesabı 6 Ocak 2021’de yaşanan Kongre baskınının ardından “Baskını teşvik ettiği” gerekçesiyle kapatılmış. Twitter’ın verdiği kararı değerlendiren Trump, “Twitter çalışanları, beni seçen 75 milyon vatanperveri susturmak amacıyla hesabımın platformda kapatılması için Demokratlar ve radikal solcularla iş birliği yaptı” demişti.
Twitter’ı satın alan ve kendisini “ifade özgürlüğü mutlakçısı” olarak nitelendiren Musk, yasakla ilgili, “Bu, ahlaki açıdan kötü ve aptalca bir karardı. Donald Trump’ı yasaklamak doğru değildi, bu bir hataydı” çıkışı, 2024 seçimlerine hazırlanan Trump için önemli bir destek anlamına geliyor.
Biden üstünlüğü Trump’a kaptırırsa, bütün dengeler yeniden değişir!
Bu hazırlık süreçlerinin ardından Trump düğmeye bastı ve özellikle Kongre baskınının ardından Cumhuriyetçi Parti saflarında bozulan imajını hızla düzeltmeye başladı. Buna rağmen Cumhuriyetçi Parti’deki Trump karşıtlarının sayısı yüzde 47 civarında.
Fakat son anketlerde halkın yüzde 54’ünün ABD Başkanı Biden’ın politikalarını onaylamaması ve Kongre ara seçimleri gibi kritik bir dönemeçte Cumhuriyetçi Parti’de Trump’tan başka güçlü bir adayın olmaması yeniden bir önceki başkanın etrafında birleşmeyi sağlayabilir.
2018 Kongre ara seçimlerinde üstünlüğü Demokratlara kaptıran Cumhuriyetçiler hem Temsilciler Meclisi hem de Senato’da Demokratlara karşı üstünlük sağlayabilirse, Biden’ın kabinesini bir hayli zora sokabilir.
3 Kasım 2020 tarihinde gerçekleştirilen ABD’nin 59. başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump, seçimleri Joe Biden’a kaybetmesinin ardından Beyaz Saray’ı terk etti.
Eyaletlerde neler oluyor?
Ara seçimler Trump için 2024 seçimlerinin kazanılmasında oldukça kritik olacak.
Geçtiğimiz hafta ABD’nin orta batı eyaletlerinden olan Ohio’da Trump’ın destek verdiği Cumhuriyetçilerin senatör adayı J. D. Vance’in ön seçimleri kazanması bir anlamda imkânsızın geçekleşmesiydi. Trump, anketlerde üçüncü sırada olan Vance’e “Midas dokunuşu”nu andıran bir destekte bulundu. Vance, Trump yanlısı duruşu nedeniyle ödüllendirildi ve yarış boyunca milyarder Peter Thiel’in desteğini kazandı.
Bu da seçimi kazanmanın anahtarının Trump’ta olduğunu Cumhuriyetçi Parti adaylarına göstermiş oldu.
Ancak eski başkanın bu süreçte sürekli mucize kovaladığını söylemek doğru olmaz. Trump özellikle rakipsiz adayları destekleyip başarı istatistiğini yükselterek gücünü göstermek istiyor. Trump’ın, Indiana seçimlerinde kazanmasına kesin gözüyle bakılan Senatör Todd Young’ı desteklemesi de buna bir örnek.
Fakat, bu yükselen grafik Nebraska’daki ön seçimlerde bozuldu. Nebraska Valilik seçimlerinde Trump’ın desteklediği Charles Herbster, ön seçimleri Jim Pillen’a karşı kaybetti. Bu sonucun Cumhuriyetçi adayların bakış açısını nasıl değiştireceğini ise zaman gösterecek.
Trump’ın ‘seçimler çalındı’ çıkışı temel motivasyon oldu
Cumhuriyetçi Parti önde gelenleri Trump’a karşı çekimser olsa da herkes onun yarattığı imajın Amerikan halkının önemli bir kesiminde karşılık bulduğunu kabul etmiş durumda. Özellikle, Trump’ın bir buçuk yıl önce seçimi kaybetmesine rağmen mücadeleyi sürdürmesi muhafazakâr çevrelerde bir hayli takdir toplamış görünüyor.
Ülke çapındaki Cumhuriyetçi adayların ön seçimlerde Trump’ın desteğini görmeleri ve başarının anahtarının onda olduğunu her fırsatta dile getirmeleri, eski başkanın popülerliğini gün geçtikçe parlatıyor.
Özellikle, Trump’ın Kasım 2020 seçimlerinde yaşananların ardından “seçimler çalındı” çıkışında ısrar etmesinin, birçok Cumhuriyetçi aday için seçimlerde temel motivasyon kaynağı olduğu anlaşılıyor.
Hatta Trump’ı parti saflarında onaylamayanlar bile bu mağduriyet üzerinden onu alttan alta desteklemekten geri durmuyor. Cumhuriyetçi adayları destekleyen ve onların desteğini arkasına alan Trump, Cumhuriyetçilerin ağırlıkta olduğu bir Temsilciler Meclisi ve Senato’nun yanında Cumhuriyetçi valilerden oluşan destekçileriyle 2024 seçimlerine hiç olmadığı kadar güçlü girebilir.
Donald Trump başkan olduğu dönemde ve sonrasında muhafazakâr evanjelik Hıristiyanların büyük desteğini alan bir siyasi figür oldu.
‘Onu kahraman olarak görüyorlar!’
Cumhuriyetçi Parti’deki pek çok siyasi karşıtına ve kendisinden önceki Cumhuriyetçi başkanlara kıyasla Trump, ABD siyasetini sağ popülizmle adeta teslim aldı ve benzer bir siyaseti kendi partisi için de uyguladı.
Sistemin dışına itilmiş hisseden kitlelerin gücünü arkasına alarak partisini ele geçiren Trump, kendi oluşturduğu gerçeklik ötesi dünyaya, “seçkinlerden bıkan” Amerikalıları inandırdığı gibi, göçmenler başta olmak üzere “istenmeyenlere” karşı olan seçkinleri de eklemeyi başarıyor.
Siyasi yorumcu ve Trump biyografisi yazan Michael D’Antonio, 2024 seçimlerine hazırlanan Trump için yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
Onu bir kahraman olarak görüyorlar. Düşmüş, bozguna uğratılmış olarak gördükleri bu adamın yükselişi için çalışacaklar. Evangelistler, düştüğü yerden kalkan bu adama tapacak; fanatiklikleri sınır tanımıyor.
Tablo böyleyken Trump’ı görevden almak için oy kullanan Cumhuriyetçi yetkililer onun parti içindeki engellenemez yükselişini şu an için kaygıyla izlemekten başka bir şey yapamıyor.
Tüm bu nedenlerden ötürü dünya siyasetinde yaşanan tıkanıklık ve savaş nedeniyle bir hayli yıpranan Biden liderliğindeki Demokratlar için bu seçim bir hayli zorlu geçeceğe benziyor. Son seçimlerin ışığında, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle artan jeopolitik endişeler ve yüksek enflasyon Biden yönetimine yönelik memnuniyetsizliği daha da arttırıyor.
Bu açıklığı fırsata çevirmek için kararlı adımlar atan Trump’ın oynadığı oyunun bir hayli karışık olması ve seçim dönemine doğru farklı olasılıkları barındırması oldukça muhtemel. Cumhuriyetçilerin 2018 Kongre seçimlerinde kaybettikleri koltukları yeniden alması durumunda ise Trump partide sarsılmaz bir yer edinmiş olacak. Fakat buna rağmen Trump daha şimdiden oynadığı oyunla önemli kazanımları ele geçirmişe benziyor.
Kürtaj karşıtı hareketin perde ardındaki kahramanı!
ABD’de yaklaşık 50 yıl önce kürtaj hakkını ulusal çapta garanti altına alan Roe-Wade kararının, Yüksek Mahkeme yargıçları tarafından bozulması yönünde çoğunluk görüşü oluştuğu yönündeki belgenin kamuoyuna sızdırılması büyük infial yarattı.
Eğer, Roe-Wade kararı Yüksek Mahkeme yargıçları tarafından bozulursa, her eyalete kendi kürtaj sınırlamalarını belirleme hakkı doğmuş olacak. Peki, bu yasa değişikliğinde Trump’ın ne gibi bir etkisi var?
Trump görev süresi içinde çok kritik hamleler yaparak özellikle Cumhuriyetçi Parti elitlerini hoş tutmayı iyi başarmıştı. Trump, en az 40 sene mahkemede görev yapacak oldukça genç ve kendisine yakın olan muhafazakâr üç yargıcı mahkemeye atadı. Bu sayede seçimleri kaybetse de Cumhuriyetçilerin ABD’yi Yüksek Mahkeme kararlarıyla uzun yıllar yönetebileceğini hatırlatmış oldu.
Liberal Yüksek Mahkeme Yargıcı Ruth Bader Ginsburg’un hayatını kaybetmesi sonrasında Yüksek Mahkemeye kürtaj karşıtı duruşuyla bilinen Amy Coney Barrett’ı aday gösteren Trump, Barrett’ınn Senato kararıyla seçilmesini sağlamıştı.
Trump, Barrett’in seçilmesinin ardından, yüzünde gülücükler saçarak kürsüye çıkmış ve kürtajı yasallaştıran kararın yeniden değerlendirilmesinin “kesinlikle mümkün” olduğunu, kürtaj yaptıran kadınların cezalandırılması gerektiğini söylemişti.
‘Kongre baskını davası’ nasıl etkiler?
Öte yandan Trump destekçilerinin 6 Ocak 2021’de düzenlediği Kongre baskının üzerinden bir yıl geçse de yargı süreci tüm hızıyla devam ediyor.
Beş kişinin hayatını kaybettiği ve çok sayıda kişinin yaralandığı baskınla ilgili yasal süreç devam ederken, Demokratlar baskının failinin Trump olduğunu ve başkanlığı devretse de suçlu bulunup azledilmesini istemişti.
İlk bakışta bu talep bir tür cezalandırma olarak görülse de Demokratların asıl niyeti Trump’ı 2024 seçimlerine sokulmamasını sağlamaktı. Öyle ki, Trump Kongre’de suçlu bulunup azledilseydi bir sonraki seçimlerde aday olması engellenmiş olacaktı.
Fakat beklenen olmadı, Temsilciler Meclisi, Trump’ın azledilmesi yönünde oy kullanarak dosyayı Senato’ya gönderdi. Senatodaki oylamada 100 senatörden 57’si azli onaylasa da 67 senatör kararı onaylamadığı için çoğunluk sağlanamadı ve Trump suçlu bulunmadı. Bu nedenle, Trump’ın önünde herhangi bir yargı engeli de bulunmuyor.
Trump, Liberal Yüksek Mahkeme Yargıcı Ruth Bader Ginsburg’un hayatını kaybetmesi sonrasında 2020’deki başkanlık seçimlerini beklemeden Amy Coney Barrett’ı Yüksek Yargıç olarak aday göstermiş ve seçilmesine ön ayak olmuştu.
Trump, son anketlerde Biden’ın 6 puan önünde
ABD merkezli pazar araştırması şirketi, Harris Poll tarafından Mart ayında gerçekleştirilen ankette, “Eğer 2024 seçimleri şimdi yapılsaydı oylarınızı kime verirdiniz?” sorusuna Amerikan halkı Trump diye yanıt verdi.
Katılımcıların yüzde 47’si oylarını Donald Trump’a, yüzde 41’i mevcut Başkan Joe Biden’a vereceklerini belirtirken, yüzde 12’si de kararsız olduklarını açıkladı. Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in Trump’a rakip olması ihtimaline karşı ise Harris, oyların yüzde 38’ini, Trump ise yüzde 49’unu aldı. Bu tablo 2024 başkanlık seçimleri için Cumhuriyetçi Parti’nin en güçlü adayının Trump olduğunu gösteriyor.
ABD’nin Wisconsin eyaletinde bulunan Marquette Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde görev yapan Doç. Dr. Edward Fallone, “Trump’ın yeniden aday olma olasılığı artıyor. Çünkü geri dönüşünü anıtsal bir olay olarak sunuyor. Konuşmalarında hiçbir tereddüde yer bırakmadan tüm cesaretiyle konuşuyor. Düştükten sonra tek başında kalkan ve tüm başarıyı tek başına sırtlayacağı bir senaryo üzerinde çalışıyor” ifadesini kullandı.
The New York Times’da yayımlanan “There’s No Reason to Think Republicans Are Ready to Move On From Trump”; The Guardian’da yayımlanan “Trump the hero for anti-abortion movement after bending supreme court his way”; Politico’da yayımlanan, “Trump reasserts his GOP dominance” ve “Pennsylvania Republicans to Trump: Notice me” başlıklı yazılardan derlenmiştir.
Bu yazı 11.05.2022 tarihinde Hürriyet.com.tr’de yayımlanmıştır.