Share This Article
Gece Yarısı Partileri / Anthony Veasna So / Çev. Zeynep Baransel / Can Yayınları / S. 264 / Roman
Sırp asıllı Amerikalı şair Charles Simic’in, “Bu göçmen aileler Amerikan rüyasını satın aldılar, ama henüz teslimat yapılmadı,” sözleri yalnızca Amerika’ya gidenleri değil, dünyanın dört bir yanındaki göçmenlerin deneyimlerini ve duygularını yansıtıyor.
Anthony Veasna So da, Kamboçya göçmeni bir ailenin ABD’de doğan oğlu olarak, bir yandan kendi varoluşunu sorgularken, öte yandan günümüzdeki Yeni Dünya’nın alışılagelmiş “Amerikan Rüyası” olmaktan çıkmış gerçeklerine güçlü gözlem yeteneğiyle ayna tutuyor. Gece Yarısı Partileri’nde, birbirine bağlanan öykülerle yalnızca bir ailenin geçmişinin parçalarını oluşturmakla kalmıyor aynı zamanda çok daha büyük bir göçmenlik anlatısı sunuyor.
Kitabı ithaf ederken kullandığı, “Kendim dahil, beni hafife almış olan herkese” ibaresi de kendisine ve topluma bakış açısını gösteriyor.
İmkânsız Roman / Gönül Çolak / Encore Yayınları / S.320 / Roman
O anda ne hissetmişti de teslim olmuştu? Teslim mi olmuştu yoksa ölüme yaklaşmanın hazzına mı kapılmıştı? İlk kez belki de ölmeye ramak kala canlılığını hissetmeye başlamış olmalıydı. Ona bu canlılığı hissettirmeyen kokuşmuş hayata kafa tutar gibiydi. Bu his tümüyle onu ele geçirmiş, zaten ölü gibi yaşadığı hayattansa, o anda hissettiği canlılıkla ölüp gitmeye razı olmuştu demek. Razı olmaktan ziyade bunu istemiş, bunu seçmişti. Benimle bunun için uğraşmıştı.
Apartman merdivenlerinde cansız bir beden, dipsiz bir suçluluk ağı, sona yaklaşan, yaklaştıkça uzaklaşan bir adam, sonu kucaklayan bir kadın, bir kedi ve bir roman. Kalıcı bir iz bırakmak için yazılan bir roman değil, bir hayata sahip olmak isteyen bir roman. Son sayfaları yazmaya çalışan eller, aynı yaralı zihnin derinliklerinden çıkıp korkunç bir cinayete uzanır. Sona yaklaştıkça büyüyen, büyüdükçe haz veren ölüm dürtüsü, belki de teslim tarihine kadar bütün kurguyu sonsuza dek değiştirecektir.
Yalnız bir hayatın yazdığı, yazılanın hayat olduğu İmkânsız Roman başkalarıyla ve gelecekle olan bağlarımız hakkında. Ya da yaşamımızın dönüp dolaşıp bir kurguya bağlanması hakkında…
Öteki Hayvanlar / Derya Sönmez / Sel Yayınları / S. 96 / Roman
Kalemini sesten çok sessizlikten yana kullanan, fazlalıklardan arınmış diliyle boşlukları da anlatının bir parçası kılarak kısa öykülerinde zor konuları beceriyle işleyen Derya Sönmez, yine ilişkilerin ve insan ruhunun karanlığına bakıyor. Aradan ormanlar, dağlar, öteki hayvanlar görünüyor.
Türk Milliyetçiliğinin Kökenleri / François Georgeon / Çev. Alev Er / İletişim Yayınları / S. 269 / İnceleme
İslâm ülkelerinde yüzyıllardan beri egemen olan fikrî tutum geleneklere saygı gösterme ve tefsir anlayışıydı. Geleneğin ve tefsirin iktidarının yerine, tarihin ve eleştirinin egemenliğini getirmeye çalışmak; şüphesiz ki bu bir düşünsel devrim niteliğindedir. Akçura, bu, tarihe ‘dönüş’ olgusunda ön planda yer alanlardan biriydi; tarih onu açık düşünceli, yaşadığı dünyayı en iyi anlayan aydınlardan biri kılmıştı. Akçura, dünya sahnesine yeni toplumsal, ekonomik ve siyasal güçlerin çıktığını kavramıştı. Türk toplumu er geç bu güçlerle karşı karşıya gelecekti.
François Georgeon, Türk Milliyetçiliğinin Kökenleri-Yusuf Akçura’da yalnızca bir biyografi sunmuyor, Türk Derneği’nin kurucuları arasında yer alan, Türk Yurdu dergisinin de yöneticiliğini yapmış Akçura’nın düşünce dünyasının izlerini çocukluğundan başlayarak sürüyor, Birinci Dünya Savaşı’ndaki çabalarından, Cumhuriyet kurulduktan sonra Meclis’te yürüttüğü çalışmalara dek bu izlerin eyleme nasıl dönüştüklerini inceliyor.
Akçura’nın düşünce hayatına katkılarının, özgün fikirlerinin altını çiziyor. Döneminin diğer Türkçü düşünürlerinden farkını ortaya koyarak pantürkizmin mucidi Yusuf Akçura’yı, kendi eserleri ve düşünce hattı üzerinden değerlendirerek ihmal edilmiş eleştirel, modern ve yenilikçi yönünü ortaya çıkarıyor.
Dünyanın Düzleşmesi / Olivier Roy / Çev. Haldun Bayrı / Metis Kitap / S. 200 / Araştırma
Psikolojik destek almak için uçağa tavuskuşunuzla ya da tasmalı bir timsahla binmeyi düşünür müydünüz? Yirmi-otuz yıl önce aklımızdan bile geçmeyecek bu tür davranışlar bugün yaşanmakla kalmıyor, bunlara ilişkin düzenleme ve açıklamaların yapılması zorunlu hale geliyor. Peki neden?
Olivier Roy bu soruya yanıt ararken, davranışların zımni kabullerle belirlenmesi anlamına gelen kültürün aşılması ihtiyacına işaret ediyor. Dünyanın pek çok yerinde geleneksel anlamıyla kültür aşınır; edebiyatı, sanatı, düşünceyi kapsayan “yüksek kültür” de değerini kaybederken, kültür kelimesinin kullanım alanı genişliyor ve “iptal kültürü” gibi ifadelere rastlıyoruz.
Giderek daha çok davranış apaçık ifade edilen normlarla düzenlenmeye çalışılıyor; genç kuşaklar woke denen, “duyarlılık yanlısı” bir tavırla yeni doğruları ve yanlışları gündeme getirmeye ve belirlemeye yöneliyor. Yazara göre eşzamanlı sayılabilecek dört hareketin bir sonucu bu da: 68’le birlikte başlamış kültür eleştirisi, internet teknolojisinin dünyanın büyük kısmını birbiriyle iletişime sokmuş olması, neoliberalizmle birlikte her türlü ilişkinin metalaşması ve ürünlerin, ilişkilerin yurtsuzlaşması, bu arada kitleselleşen göçler.
Kültürün krizi aynı zamanda insanın doğa içindeki ve gezegen üzerindeki yeriyle ilgili bir kriz. Dünyanın Düzleşmesi, yaşadığımız dönemi ve içinden geçtiğimiz dönüşümü anlamak ve yorumlamak isteyenlere kapsamlı bir çerçeve sunuyor.
Ruhi Su ve Türkiye’de Müzik Kültürleri / Ulaş Özdemir, Belma Oğul, Evrim Hikmet Öğüt / Aras Yayınları / S. 240 / İnceleme
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan müzik serüveninin önemli bir öznesi olan Ruhi Su (1912-1985), Türkiye’de müzik olgusunun her boyutuyla yeniden incelenmesine vesile olacak bir miras bıraktı.
Ruhi Su’dan yola çıkarak Türkiye’de modernleşme, Musiki İnkılabı, protest müzik, popüler müzik, halk müziği, halk oyunları ve müzikolojiye dair pek çok tartışmayı gündeme getiren bu kitap, Ruhi Su anısına yazılmış yazılardan oluşan bir derlemenin ötesine geçerek, hem Ruhi Su’nun çalışmalarını hem de bu çalışmaların etkilerini eleştirel açıdan ele almakta, müzik araştırmalarına yönelik yeni yaklaşımlar sunmaktadır.