The Economist’ten İmamoğlu değerlendirmesi: Türk hükümeti krizden çıkış yolu arıyor

Share This Article
Londra merkezli haftalık dergi The Economist, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu‘nun 19 Mart’ta gözaltına alınmasıyla başlayan protesto hareketleriyle ilgili bir değerlendirme yazısı yayımladı. Medyanın iktidar tarafından sindirildiğini satırlarına taşıyan Economist, Erdoğan’ın ekonomideki şok dalgalarını bir şekilde dizginleyebildiğini ancak muhalefetin boykot hamlesine hazırlıksız yakalandığını yazdı. Dergi, İmamoğlu’nun 2028’den önce yapılması beklenen cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce hapisten çıkmasını beklemedikleri yorumunu yaptı.
29 Mart Maltepe Buluşması, son yılların en büyük muhalefet mitingiydi. Yüz binlerce insan 29 Mart’ta İstanbul’da bir araya gelerek Türkiye’nin en tanınmış siyasi mahkumu İmamoğlu’nun serbest bırakılmasını talep etti.
Ülkenin haber medyası da bu mücadeleye “destek” verdi: Devlet kanalı, müstakbel ev sahipleri için ipuçları sundu. Bir kanal trafik polislerinin sürücülere şeker dağıttığını gösterdi. Bir başka kanal ise Ramazan Bayramı için atıştırmalıklar hazırlayan aşçılara yer verdi.
Haber karartması, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın ülke medyası üzerindeki baskısının son örneği oldu. Ancak aynı zamanda Türkiye’nin liderinin rakibinin tutuklanmasından ne kadar korkmaya devam ettiğini de ortaya koydu.
Parmaklıklar İmamoğlu’nu durduramayacak
Erdoğan için iyi haber, 19 Mart’ta polisin CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Sayın İmamoğlu’nu evinin önünde gözaltına almasıyla Türk piyasalarını sarsan şok dalgalarının o zamandan beri azalmış olması. Sokak protestoları yerini daha düzenli CHP mitinglerine bıraktı. Erdoğan’ın Kürt siyasetçilerin CHP ile yakınlaşmasını engellemek için Kürtlerle barış görüşmeleri ihtimalini kullanma stratejisi de işe yaramış görünüyor.
Sayın İmamoğlu’nun 2028’de yapılması planlanan ancak daha erken gerçekleşmesi beklenen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce cezaevinden çıkmayacağı neredeyse kesin. Erdoğan’ın kendi deneyimlerinden de bildiği gibi, parmaklıklar ardında geçirilecek kısa bir süre İmamoğlu’nu durdurulamaz bir güce dönüştürecektir. Türkiye’nin lideri bu sürenin uzun olmasını sağlayacaktır.
Ancak tutuklamanın yarattığı tepki Erdoğan ve AKP’nin beklediğinden çok daha büyük oldu. Muhalefetin Erdoğan’ın patronaj ağının bir parçası olduğu düşünülen ve hükümet yanlısı medyaya reklam veren şirketleri boykot etmesi, Türkiye’nin liderini hazırlıksız yakaladı.
‘Bu işten sıyrılmak için baskı yapmayı deneyebilirler’
CHP lideri Özgür Özel, Erdoğan’ı bir ‘cuntaya’ başkanlık etmekle suçladı ve ona ve AKP’ye erken seçim çağrısı yapmaları için meydan okudu. Buna karşılık daha fazla baskı uygulandı; tüketici boykotuyla bağlantılı olarak 11 kişi gözaltına alındı. 8 Nisan’da Erdoğan’ın avukatları Özel hakkında “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla suç duyurusunda bulundu.
Bu, daha kötüsünün geleceğine dair bir ipucu olabilir. Ekonomi (bazı iyileşme işaretlerine rağmen) hala kötü durumdayken, Erdoğan ve ekibi tek umutlarının CHP’yi buldozer gibi ezerek teslim almak olduğu sonucuna varmış olabilirler. Bu da daha fazla tutuklama ve CHP liderlerini daha uysal olanlarla değiştirme girişimleri anlamına gelebilir. Dış Politika Araştırma Enstitüsü’nde çalışan Selim Koru, “Bu işten sıyrılmak için baskı yapmayı deneyebilirler” diyor ve ekliyor:
Günün sonunda, gerçekten rekabetçi bir muhalefete tahammül etmek istemiyorlar.