Share This Article
AKP yine çok tartışmalı bir düzenleme ile karşımızda. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği, Tarım ve Orman Bakanlığı, Adalet ve İçişleri bakanlıkları Hayvanları Koruma Kanunu’na ilişkin yasa değişiklik tasarısı üzerinde çalışıyor.
30 gün bir sürede sahiplenilmeyen köpeklerin “uyutularak” öldürülmesini içeren teklifin haziran ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gelmesi bekleniyor. Sokak hayvanlarının öldürülmesine sebep olacak kanun teklifi toplumun çeşitli kesimlerinden, hayvan hakları savunucuları ve derneklerinden, barolara ve meslek örgütlerine kadar tepkiler çığ gibi yükseldi.
10 milyondan fazla sokak hayvanının bulunduğu Türkiye’de önümüzdeki günlerde neler yaşanacak? Teklifle ilgili kim neler söyledi, dünyadaki örnekler neler? Sizler için derledik…
Mevcut yasada hayvanların öldürülmeleri yasak
“Hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamak” ifadelerini taşıyan ve 24 Haziran 2004 tarihinde yürürlüğe giren, 9 Temmuz 2021 tarihinde değişiklik yapılan 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu‘na göre, bütün hayvanlar eşit doğar ve bu kanun hükümleri çerçevesinde yaşama hakkına sahiptir.
Yine aynı kanunda sahipsiz hayvanların korunması, bakılması ve gözetiminin sorumluluğu yerel yönetimlere aitken sahipsiz ya da güçten düşmüş hayvanların, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanununda öngörülen durumlar dışında öldürülmeleri yasak.
Kanunun 6. maddesinde, “Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır,” ifadeleri yer alıyor.
Kanunda 2021 yılında yapılan değişiklikle hayvanlara karşı işlenen suçların kabahatler kapsamından çıkarılıp Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamına alındı. Sahipli sahipsiz fark etmeksizin Kasten öldüren kişiye 6 aydan 4 yıla kadar, nesli yok olma tehlikesi altında olan hayvanı öldürene 1 yıldan 5 yıla kadar, bir hayvan neslini yok eden kişiye 5 yıldan 10 yıla kadar, hayvan dövüştürene 3 aydan 2 yıla kadar, hayvana cinsel saldırıda bulunan ve tecavüz edene 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
AKP’li isimler, hükümete yakın kalemler tarafından özellikle geçtiğimiz yıldan bu yana köpek saldırısı haberlerinin ardından “başıboş köpek sorunu” ifadeleriyle düzenleme, köpeklerin toplatılmasını talep eden görüşleri ortaya koyuyor.
Sokak hayvanlarını daha da zor günler bekliyor
Açlıkla savaşan, saldırılara, darplara, tecavüze maruz kalan; zehirlenerek, vurularak, işkence edilerek öldürülen sokak hayvanları daha da zor günler bekliyor.
Teklifin gündeme gelmesinin ardından partisinin MKYK toplantısından çıkan AKP Sözcüsü Ömer Çelik, “Adı üzerine taslak. Bununla ilgili olarak toplumda birbirine zıt çeşitli talepler var. Bu çerçevede henüz üzerinde,” dedi.
Çelik teklifin önümüzdeki hafta ya da bir sonraki hafta TBMM gündemine gelmesinin planlandığını belirtti. Çelik, “Taslak üzerinde ortadaki bütün görüşlerin tartışıldığı bir çalışma var. Çalışma devam ediyor, henüz tamamlanmadı,” açıklamasını yaptı.
Temmuz 2021’de yürürlüğe giren ‘Hayvanları Koruma Kanunu’nda kedi, köpek gibi evcil hayvanlara çip takılarak dijital kimlik sistemi getirilmiş, ayrıca sokak hayvanlarının da kısırlaştırılarak popülasyonunun azaltılması öngörülüyordu.
Erdoğan’dan talimat
Yeni teklife göre belediyelerin hayvan barınaklarındaki köpeklerin fotoğrafları çekilecek ve bu fotoğraflar internet üzerinden sahiplendirme ilanlarında kullanılacak.
İlana koyulan köpeklerin 30 gün gibi kısa sürede sahiplendirilmesi beklenirken sahiplenilmeyen köpeklerin ise yaşamlarına son verilecek.
Gazete Pencere Yazarı Nuray Babacan’ın kaleme aldığı yazıya göre, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan sokak köpekleri konusunda, ilgili bakan ve bürokratların katılımıyla yapılan toplantıda, şimdiye kadar bu konuda adım atılmamasına tepki gösterip, “Bu iş çığırından çıktı, Neyi bekliyoruz? Bir an önce halledin artık” diyerek talimat verdi.
İngiltere’deki düzenleme ‘örnek alındı’
Kulislerde Erdoğan’ın talimatının ardından harekete geçen AKP kurmaylarının bu konuda dünya örneklerini incelediği ve İngiltere’deki düzenlemeyi baz alarak çalışmalara başladığı konuşuldu.
Dünyadaki bazı örnekler:
İngiltere
Türkiye’nin düzenleme için incelediği belirtilen İngiltere’de köpeklere çip takılma zorunluluğu bulunuyor. Sokakta köpek gören bir kişi, köpeğin sahibi biliniyorsa sahibine götürmek, sahibi anlaşılamıyorsa yerel idari makamlara teslim etmekle yükümlü. Köpek sahiplendirilebilir, özel barınaklara verilebilir veya ‘uyutulabilir’. Sözcü’de yer alan habere göre, İngiltere’de günde 21 köpeğe ötanazi yapılıyor.
Hollanda
Hollanda’da satın aldıkları veya sahiplendikleri köpekleri sokağa bırakanlar yüklü para cezalarıyla karşı karşıya kalıyor. Köpek sahiplerinin yeni doğan köpeklerini kayıt altına aldırmaları zorunlu ve vergi ödemesi gerekli.
Türkiye’de de uygulanan elektronik bir mikroçip uygulaması bu ülkede de mevcut. Agresif davranışlar sergileyen testlerden geçen ve terapilere rağmen kontrolü sağlanamayan köpekler için ötanazi uygulanıyor.
Hollanda aynı zamanda yaygın olarak kısırlaştırma programı da uyguluyor. Barınaklardan hayvan sahiplenme de belirli prosedürlere dayanıyor.
Fransa
Fransa’da 2021’den yılından itibaren evcil hayvan sahiplenen veya satın alanların, “taahhüt ve bilgi sertifikası” imzalaması gerekiyor. Bazı köpek türleri için tasma zorunluluğu bulunuyor. Türkiye’de olduğu gibi sokak hayvanlarının bakımından yerel yönetimler sorumlu.
Sokak hayvanları belediyeler veya vatandaşlar tarafından barınaklara bırakabiliyor. Veteriner ‘gerekli’ hallerde ‘uyutma’ işlemini gerçekleştiriyor.
‘Uyutma son tedbir’
Teklif Meclis’te de tartışmalara neden oldu. İyi Partili Nimet Özdemir, “Köpek ve kedilerin gruplar hâlinde aramızda dolaşmalarının asıl sorumlusu gerektiği gibi kısırlaştırma ve aşılama önlemleri almayan yönetimlerdir” sözleriyle hükümetin ve yerel yönetimlerin sorumluluklarına işaret etti.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de teklife tepki gösterenler arasında yer aldı. Özel, “Okula giden çocuklar, sabah erken vakitte ibadete giden yaşlılar, aracı olmayan, toplu taşımaya erken vakitte ulaşmaya çalışan vatandaşlar açısından bir güvenlik sorunudur. Bu sorun görülmezse ve meseleye bu sorun görülmeden bakılırsa çözüm olmaz. Diğer yandan bu hayvanların yaşam hakkı vardır, hayvan hakkı ve hayvanseverlerin hassasiyeti vardır. O yüzden kurulacak böyle bir fona çok ciddi bağışların, katkıların yapılabileceği, bu konuda hiçbir sıkıntının olmayacağı da aşikardır. Ama tasarruf tedbirleri konusunda 100 binlerce candan tasarruf edemezsiniz,” diye konuştu.
Özel, “Uyutma, hasta, tedavi edilemeyen ve saldırganlığı önlenemeyen hayvanlar üzerinde son tedbir olarak zaten bilim insanları tarafından ifade edilmektedir,” diyerek düşüncelerini dile getirdi.
BBP’den destek, Yeniden Refah’tan veto
Cumhur İttifakı ortağı Büyük Birlik Partisi Başkanı Mustafa Destici hükümetin teklife desteğini sunarken Yeniden Refah Partisi ise “Cenabıallah’ın verdiği bir canı ancak, Cenabıallah alabilir. O bir insan da olsa, hayvan da olsa böyledir. Bu inancımıza da uygun olmayan bir davranıştır. İnsani bir davranış da değil. Bazı batı ülkelerinde bu yapılıyor olsa bile bizim onları taklit etmemiz doğru bir yaklaşım değil” sözleriyle teklife karşı olduklarını bildirdi.
DEM Parti Muş Milletvekili Sümeyye Boz TBMM’deki tartışmalarda, “Bu yok etme kültürünü Cudi’den gelecek, Geliye Goderne’den, Akbelen’den tanıyoruz. Halka, insanlığa, kültüre, dile, coğrafyaya, ekolojiye düşman olan bu akıldan tanıyoruz,” görüşünü dile getirdi.
Ölüme karşı yaşam! Hayvanseverler mitingde buluşacak
Sokak hayvanlarının katliamına yol açan yasa teklifine çok sayıda tepki geldi. Yerel yönetimlerin sokak hayvanlarına yönelik kısırlaştırma uygulamasını yeterince sağlayamadığı, sokak hayvanlarının koşullarını iyileştirmeye yönelik yeterli adımların atılmadığı da hatırlatılıyor.
Ötanazi teklifinin gündeme gelmesinin ardından imza kampanyaları başlarken hayvan hakları savunucularından da peş peşe açıklamalar geldi. İmza kampanyasının teklifin geri çekilmesinde ne kadar etkili olacağı tartışılırken hayvan hakları derneklerinden eylem kararı geldi. Yasa tasarısına karşı çıkan çok sayıda dernek İstanbul, Ankara ve İzmir’de miting düzenleyecek.
Önemli açıklamalardan birisi de veterinerlerden geldi. Türk Veteriner Hekimleri Birliği söz konusu taslak hazırlanırken görüşlerinin alınmadığını duyurdu.
Birlik, yerel yönetimlerin kanundaki yükümlülük ve sorumlulukları yerine getirmediğini hatırlattı. Popülasyonun artmasının en büyük nedeni yerel yönetimlere cezai yaptırım getirilmemesi olduğunun altı çizildi.
Sahipsiz hayvan popülasyonunun artmasının en büyük nedenlerinden biri yerel yönetimlere Hayvanları Koruma Kanununun herhangi bir cezai yaptırım getirmemesi olmuştur.
Veterinerler karar: Yasa çıksa ötanazi yapmayacaklar!
“Ötanazi sadece veteriner hekimler tarafından uygulanabilir ve sağlıklı bir hayvana uygulandığında katliamdan başka bir anlam taşımaz. Sağlıklı hayvanların ötanazisi ve itlafı veteriner hekimler açısından da etik, insani ve vicdani değildir, evrensel hekimlik değerleri ile de bağdaşmamaktadır.” denildi. Veteriner hekimler olarak yasa çıksa da ötanazi yapmayacaklarını duyurdular.
Türkiye Barolar Birliği de yasa teklifine karşı hukuki mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceklerini duyurdu.
TBB’nin açıklamasında, “Etik değerlere, toplumsal normlara ve sırf sezgisel olarak dahi fark edebildiğimiz hayvanın yaşam hakkına aykırı olan bu zihniyetin kurumsallaştırılarak yasal zemine taşınması, toplumun vicdanında da kabul görmeyecektir. Sonuç olarak, Türkiye Barolar Birliği olarak yapılması planlanan yasal düzenlemeyi takip ettiğimizi ve bu toprakların bir parçası olan tüm canlıların ‘yaşam hakkı’nın korunması adına her türlü hukuksal mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğimizi kamuoyu ile saygıyla paylaşırız,” denildi.