38 yıl önce, 7 Mayıs’ta aramızdan ayrılan, modern Türk tiyatrosunun kurucusu Haldun Taner’ı anıyoruz. Abdi İpekçi’nin 1972 yılında Haldun Taner ile yaptığı röportaj, kültürün insan kişiliği tarafından nasıl içselleştirildiğini gözler önüne seriyor. Tiyatroyu gelişmekte olan bir toplum için bir tür dönüştürücü güç olarak gören Taner’in mirasını hep birlikte hatırlayalım. Bir hücum tiyatrosu olan kabareyi de…
“İktidar mekanizmasının tekerleklerini yağlamak yerine onu frenlemeliyiz. Her alanda herhangi bir partiyle yetinmek yerine her alanda kadının sömürülmesine karşı mücadele etmeliyiz. Örneğin evişi sorunu var. Ekonomik bağlamda, bu kadınların ücret bile almadıkları görülmeyen çalışmadır.”
“Dinleyicinin caza olan ilgisinin geri gelişi, karanlık yıllarda kendilerini dinlemeyi reddedenleri hor gördükleri için gittikçe yanlarına varılmaz hale gelen müzikçilerin birkaçını, bu yeniden ilgiyi çekebilen müzik akımına geri döndürmüş de olabilir. Günümüzde caz düşünsel açıdan saygın bir konuma geldi. Bununla birlikte, yeni caz saygınlığından daha paylarını alamayanlar arasında, cazı yaratan zenci gettosunun çocukları da vardır…