Siyaseti, analizin merkezi haline getiren Gramsci, Türkiye’nin de içinde bulunduğumuz koşullar göz önünde bulundurulursa, yeniden okunmayı, işaretlenmeyi ve özümsenmeyi özellikle hak ediyor…
1980’ler ve 1990’lar boyunca piyasa demokrasilerinin alternatifi olmadığı düşüncesi bir tür kaderciliğe yol açtı. Öte yandan, yirmi yıldır gözlemlenebilen protestoların yeniden silahlanması ideolojik çatışmaları yeniden ön plâna çıkarmıştı. Öyle ki bazen fikirler savaşına sahip olmadığı bir rol ve güç atfedildi…