10 SORUDA AKBELEN DİRENİŞİ| ‘Nerede bu memleketin insanı?’
Share This Article
Muğla’nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı’nda ağaç kesimine karşı yöre halkı ve yaşam alanı savunucularının nöbeti altıncı gününde. Altı gündür devam eden kesim ve ona karşı gösterilen kararlı direnişin önüne geçmek için güvenlik güçleri ormana giriş ve çıkış yollarını kapattı. Köylüler ve çevre gönüllüleri ormanı Limak Holding ve IC Holding ortak iştiraki YK (Yeniköy-Kemerköy) Enerji’ye teslim etmemekte kararlı.
Peki, Akbelen Direnişi olarak başlayan ve bugünlerde sıcaklığını koruyan eylemler nasıl başladı, Köylüler ne istiyor, Projede ne hedefleniyor? Yanıtları sizler için derledik.
Mahkemeye rağmen santraller Bakanlar Kurulu kararıyla çalışmaya devam etti
1-Akbelen Ormanı nerede, neden hedef alındı?
Akbelen Ormanı, Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy Mahallesi’nde bulunan bir bölge. Bölgedeki orman, sadece ekosistem açısından değil yakın olduğu diğer bölgeler açısından da oldukça önemli.
Aslına bakılırsa Milas’ın kömürle imtihanı 1979’a kadar uzanıyor. 1979 yılında Sekköy’de (İkizköy’ün komşusu) linyit madeninin açılmasıyla bölgede maden arama faaliyetleri hız kazanmıştı. 1986 yılında Yeniköy Termik Santrali, 1994’te ise Kemerköy Termik Santrali açıldı.
Aydın İdare Mahkemesi, 1996 yılında bölgedeki termik santrallerin (Yatağan Termik Santrali de dâhil) çevreyi kirlettiğine ve işletmelerinin durdurulmasına karar verdi. İdare Mahkemesi’nin verdiği bu karar 1998 yılında Yargıtay tarafından onandı ancak santraller ve madenler dönemin Bakanlar Kurulu kararıyla çalışmaya devam etti.
Yargı kararlarının uygulanmaması nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşınan hukuki süreçte, 2005 yılında AİHM “adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine” karar vererek Türkiye’yi her bir davacıya 1000 euro (yaklaşık 29 bin 729 TL) tazminat ödemeye mahkûm etti.
‘Gözümüzün önünde koca dağı bitirdiler’
2- Akbelen Direnişi nasıl başladı; ne kadar süredir devam ediyor?
Limak Holding ve IC Holding ortak iştiraki YK Enerji, Akbelen Ormanı’nın bir bölümünü termik santrallere linyit sağlayan maden sahasına katmak için harekete geçmiş, Tarım ve Orman Bakanlığı bu faaliyet için gerekli izinleri çıkarmıştı.
Şirketin 17 Temmuz 2021 tarihinde ormanlık alanda kesim yapmasına karşı harekete geçen yerel halk, Akbelen Direnişini başlatmış ve o günden bu yana tam 745 gündür ağaçların kesilmemesi için hem fiziki hem de hukuki mücadele vermişti.
İki yıl önce Akbelen Ormanı’na giren Orman İşletmesi kesim ekibi, İkizköy halkı bölgeye ulaşıncaya kadar 30’dan fazla ağacı kesti. Köylüler bunun üzerine Akbelen Ormanı’nda doğa nöbetini büyüttü. Nöbet iki yıldır devam ediyor.
Direniş başından bu yana alanda olan ve BBC’nin sorularını yanıtlayan bir köylü bölgede yaşanan yıkıma isyan ederek, “Belki 100 kişi var kesimci. Saniyede bir tane, gözümüzün önünde koca dağı bitirdiler. Nerede bu memleketin insanı…” dedi ve devam etti:
Benim çocukluğumda o kadar güzel çam balı vardı ki… Bizim tütüncülüğümüz vardı, bitti. Hayvancılığımız vardı, bitti. Şu an bir canımız kaldı. Canımızı alsalardı bize böyle işkence çektireceklerine. Termik iş diyenler, termik aş diyenler, termik para diyenler… Cebin para ile dolsa, ekmek olmadıktan sonra çare yok. Şu termiğin dumanı tütsün diye ovaları, ağaçları, zeytinliklerimizi, bahçelerimizi bitirdiler.
3- Direnişi kimler sürdürüyor? Muhalefet bu konuda ne diyor?
Kömürlü termik santraller nedeniyle ormanlarının bir bölümünün yok olmasıyla yaşam alanları giderek zehirlenen köylüler muhalefet partilerini kendilerine yeterince destek olmamakla eleştiriyor.
Zaman zaman muhalefet cephesinden nöbete ziyaretler yapılsa da köylüler direnişlerini deyim yerindeyse tek başlarına bugüne kadar sürdürmeyi başardı.
Sivil toplum örgütleri yaptıkları açıklamalarla direnişe destek verirken, siyasi partiler ise kimi eylemlerle direnişin yanında olduklarını gösterdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve bir grup milletvekili dün (29.07.2023) bölgeye giderek köylülere destek ziyaretinde bulundu. Kılıçdaroğlu ve bazı vekillerin ziyaret sırasında yer yer köylülerin tepkisiyle karşılaştığı görüldü.
Öyle ki bölgeyi ziyaret eden CHP lideri Kılıçdaroğlu, yaptığı açıklamanın ardından ağaç kesim alanına girmeden bölgeden ayrılmak isteyince protesto edildi. Bunun üzerine çevredeki yerel halk, “Arabaya değil barikata” sloganıyla Kılıçdaroğlu’nun aracından inmesini istedi.
CHP lideri ve beraberindeki heyet, tepkiler üzerine kesim alanına gitti. Jandarma heyetin içeri girmesine izin verirken, arkasından girmek isteyenlere cop ve biber gazı ile müdahale etti.
4- Ağaçlar hangi proje kapsamında kesilmek isteniyor? Projenin sahipleri kimler?
Projenin geçmişi dört yıl öncesine uzanıyor. Devlet, Yeniköy-Kemerköy termik santrallerine yakıt sağlayan linyit madeni sahasının genişletilmesi için yerel halka 2019’da gönderilen ihbarnamede topraklarını projenin sahibi olan Limak ve İçtaş’a satmalarını istedi.
Doğal olarak bölge sakinleri bu teklifi kabul etmedi. İkizköy’e bağlı Işıkdere mevkinde birkaç yıl önce aynı maden için bir başka proje hayata geçirilmişti. Köylüler o dönem yerinden edilenlerin durumuna tanık olmuş, bu nedenle yaşadıkları bölgeyi vermeyeceklerini açıklamışlardı.
2019 ve 2020 döneminde avukatların yardımını alan ve idari başvurular yapan köylüler çabalarından sonuç alamadı. Bunun üzerine, Limak Holding ve IC Holding’in ortak iştiraki YK Enerji, Yeniköy-Kemerköy termik santrallerine yakıt sağlayan linyit madeni sahasının Akbelen Ormanları’na doğru genişletilme çalışmalarına hız verdi.
Açılan davalar devam ediyor
5- Projeye karşı açılan dava var mı, mahkeme süreci ne diyor?
Projeye karşı açılmış ve Muğla 1. ve 3. İdare Mahkemesi’nde devam eden davalar bulunsa da İkizköylüler, projenin iptali için açtıkları davadan sonuç alamadı. Muğla 1’inci İdare Mahkemesi’nin Ağustos 2021’de verdiği yürütmeyi durdurma kararını kaldırmasına yönelik İkizköylüler’in itirazları, İzmir Bölge İdare Mahkemesi (BİM) 7’nci Dava Dairesi tarafından Aralık 2022’de reddedildi.
Bununla birlikte Orman Genel Müdürlüğü tarafından verilen orman tahsis izninin iptaline yönelik davada yürütmeyi durdurma verilmişti ancak üçüncü bilirkişi raporundan sonra yürütmenin durdurulması kaldırıldı.
86541 adı altında birleştirilen 21 bin hektar alana verilen işletme ruhsatının uzatılmasının iptali yönelik dava devam ediyor, yürütmeyi durdurma talebi reddedildi.
Termik santraller ve kömür maden ocaklarında kapasite artırımı ve kömür taşıma bandı, projesinin ÇED sürecinden muaf tutulmasına yönelik işlemin iptali için dava açıldı. Mahkeme davayı reddetti, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapıldı.
İkizköy – Işıkdere kömür sahasında arkeolojik kazı alanı mevcut, alanın arkeolojik sit alanı ilan edilmesi için dava açılmıştı. Ancak dava süreci devam ederken (02.01.2023) alana girildi.
1 Mart 2022 tarihinde Maden Yönetmeliği’nde zeytinlikleri madencilik faaliyetlerine açan değişikliğe yönelik mahkemeye başvuru yapıldı.
6- Kömür santrali Türkiye enerjisinin yüzde kaçını karşılıyor?
Günlerdir devam eden direniş ve öte yandan kesimlerin gündeme getirdiği başka bir soru ise buradaki projenin Türkiye’nin elektrik üretimine katkısının ne olacağı yönünde. Bu konuda
geçtiğimiz günlerde bir yazı kaleme alan T24 yazarı Çiğdem Toker şu yanıtı veriyor:
Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre Yeniköy Termik Santrali’nin kurulu gücü, işletmedeki kapasitesi 420 megavat. Kemerköy Termik Santrali’nin ise 675.209 megavat. Yani iki santralin toplam kurulu gücünü alt alta topladığınızda 1100 megavata ulaşıyorsunuz. Bu ise Türkiye’nin tamamının elektrik enerjisi alanındaki kurulu güç kapasitesinin yüzde 1’i…
Yani “yüzde 1” için onlarca ağaç kesiliyor ve dahası da kesilecek!
Öte yandan 1965-2020 yılları arasında çalışan 16 ildeki 29 termik santral elektrik üretirken, yaklaşık 200 bin erken ölüme, 117 bin 661 erken doğuma, 62 milyon iş günü kaybına ve 4 trilyon 8 milyar lira da sağlık maliyetine yol açtı. Fosil yakıtlar enerji bağımsızlığını sağlayamadığı gibi doğurduğu çevresel ve sağlık maliyetleri kömürü iddia edilenin aksine pahalı bir enerji kaynağı haline getiriyor.
Türk-İş’ten çağrı: Santrallerimize sahip çıkmaya geldik!
7- Termik santralde çalışan işçiler bu direnişe nasıl bakıyor?
Bölgede yaşayan köylüler, yerlerinden edilmemek için direnişe aktif katılsa da termik santrallerde çalışan işçiler devam eden eylemlere mesafeli yaklaşıyor. Türk-İş’e bağlı TES-İŞ Sendikası ağaç kesiminin devam ettiği günlerde şöyle bir açıklama yayınlamıştı:
“Bugün, maden ve santrallerimizdeki mesai arkadaşlarımız işlerinin başındayken onların da sesi olmaya geldik! Ne kadar büyük ve güçlü bir aile olduğumuzu göstermeye geldik!
Vatanımıza, milletimize, işimize, aşımıza, santrallerimize sahip çıkmaya geldik!
Kimsenin alın terimiz üzerinden şov yapmasına izin vermeyeceğiz ve ne olursa olsun madenlerimizi ve santrallerimizi sahipsiz bırakmayacağız!
Oyuna gelmeyin, bindiğiniz dalı kesmeyin!
Enerji hayattır, medeniyettir.”
‘Yargısal bir engel kalmamıştır’
8- Şirket ne diyor?
Tüm bu gelişmeler yaşanırken YK Enerji sessizliğini bozdu ve gazetecilere yazılı bir açıklama geçti. Açıklamada özetle Akbelen Ormanı’nın kesime tabi endüstriyel bir orman olduğu, termik santralin bölgede çok sayıda kişiye istihdam sağladığı, Yeniköy Kemerköy Santralleri’nin “Türkiye için stratejik bir öneme sahip olduğu” öne sürüldü. Açıklamada şirketin çalışmalarına devam etmesi için yargısal bir engelin kalmadığı da vurgulandı.
Açıklamada, Yeniköy Kemerköy Santralleri’nin toplamda 1095 megavat kurulu güç ile Türkiye’nin elektrik üretiminde yerli kaynak baz yükünün yüzde 15’ini, ülkenin elektrik ihtiyacının ortalama yüzde 2,5’ini sağladığı aktarılarak, “Akbelen ormanı sahasında madencilik faaliyetleri devam etmediği takdirde santralimizde elektrik üretimi 2024 yılı içerisinde durmak zorunda kalacaktır” ifadesine de yer verildi.
9- Sürece dair son durum ne?
Bakanlık Olur’una istinaden Orman Genel Müdürlüğü tarafından verilen orman tahsis izninin iptaline yönelik davada duruşma için henüz bir tarih verilmedi. 4 Haziran 2023 tarihinde Akbelen Ormanı’nda yapılan buluşmanın ardından gece saatlerinde Jandarma ve Milas Orman İşletme Müdürlüğü’nden muhafaza memuru koordinat belirlediklerini söyleyerek nöbet alanına geldiler.
Nöbet alanındaki konteynırla ilgili belediyeye sevk edilmek üzere tutanak tutuldu. Alanın, pankartların fotoğrafları çekildi.
24 Temmuz 2023 tarihinde ise jandarma eşliğinde ağaç kesim ekipleri Akbelen’e girdi. Aralarında yaşlıların da olduğu halka gaz bombası ve coplarla müdahale etti. Bazı yurttaşlar gözaltına alındı. Ormana giriş kısıtlandı. Bu esnada ağaç kesimi gerçekleştirildi. Tüm bu kısıtlamalara rağmen ağaçları korumak için ormana giren ve ağaçlara sarılan insanlara yine jandarma tarafından müdahale edildi. Yürütmenin ivedilikle durdurulması için mahkemeye başvuru yapıldı.
Amasra, termik santrale karşı direniyor
10- Türkiye’de termik santral karşıtı mücadele sonucu durdurulan proje var mı?
Türkiye’nin birçok noktasında termik santral projeleri devam ederken, onun yarattığı tahribata karşı mücadeleler de sürüyor.
Onlardan biri olan Amasra, Türkiye’nin uzun soluklu termik santral karşıtı mücadelesine sahne oluyor. Bölgede yapılmak istenen termik santral, halkın verdiği mücadele sonucu halen hayata geçirilmiş değil.
Karadeniz bölgesinde Sinop’a bağlı Gerze’de uzun süre direnen yöre halkı da termik santralin yapılmasına izin vermedi.
Bu iki örnek dahi direnişin sonuç alınabileceğini gösteriyor. Akbelen Direnişi de onların izinden yürüyor.